Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : 5271 sayılı CMK'nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile TCK'nın 89/1-2-b, 22/3, 62/1, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ... Sulh Ceza Mahkemesince, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1 maddesi gereğince neticeten 13 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi içinde işlediği basit yaralama suçundan .... Sulh Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün 27.03.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine, mahkemesine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanık hakkında TCK'nın 51. maddesi uygulanarak sonuç cezanın ertelenmesine karar verilmesi, 2- TCK'nın 61/2 maddesi gereğince bilinçli taksir hükümlerinin temel ceza tayininden sonra uygulanması gerekirken artırım hükmünden sonra uygulanması, 3-Sanık hakkında TCK'nın 89/1 maddesi uyarınca tayin edilen 6 ay hapis cezası TCK'nın 89/2-b maddesi uyarınca 1/2 oranında arttırılarak 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildikten sonra TCK'nın 22/3 maddesi uygulanmak suretiyle 1/3 oranında arttırım yapılırken hesap hatası sonucu “12 ay” yerine “16 ay” hapis cezasına hükmedilip, TCK'nın 62. maddesinin uygulanması sonucu 10 ay hapis cezası yerine 13 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.