Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6493 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13433 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2012/116340Mahkemesi : Düzce 2. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 17/01/2012Numarası : 2010/852-2012/6 Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın, cinsel yakınlık boyutuna varacak düzeyde arkadaşlık ilişkisi içerisine girdiği mağdureyle cinsel ilişkiye girdiği sırada, onun bilgisi dahilinde, kamera sistemi çalışır taşınabilir telefonuyla çekim yapıp, elde ettiği mağdurenin çıplak vaziyetteki sevişme görüntülerini, onun rızası olmaksızın, mağdurenin kardeşi tanık Murat'a kargo aracılığıyla gönderdiği ve tanık Murat'ın da bu görüntüleri seyrettiği olayda, Mağdurenin cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin görüntülerini, başkasının görgüsüne sunan sanığın eyleminde TCK'nın 134/2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Katılanın, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 12.07.2010 tarihli beyanında, özel görüntülerini yayınlama tehdidiyle kendisine şantajda bulunmasından dolayı daha önce de sanık hakkında şikayette bulunduğunu ve bu şikayeti ile ilgili olarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan adli soruşturmanın devam ettiğini ifade etmesi, UYAP Bilişim Sisteminde yapılan sorgulamada da, sanık ile katılan arasında, temyize konu dava dosyasından önce ve sonra esas numarası alan birden fazla ceza dosyasının mevcut olduğunun belirlenmesi karşısında, Sanık ve katılan arasındaki ceza dosyaları incelenip, aynı fiil nedeniyle önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunup bulunmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de: 1- TCK'?nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınmak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi, 2- Sanığın TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 53. maddesinin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturacak şekilde hüküm tesisi, 3- Katılan lehine takdir olunan vekalet ücretinin katılana ödenmesine karar verilmesi yerine, davayla ilgisi bulunmayan bir kuruma atıfla, “katılan kuruma verilmesine” hükmedilmesi,4- Adli emanete alınan 3 adet fotoğraf ile 1 adet CD hakkında bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince cezada kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.