Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : Davanın kısmen kabulü ile 3.491,12 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Davacı vekilinin davacıyı temsile ve feragate yetkili bulunduğuna dair dosyaya ibraz edilmiş 26.06.2013 tarihli genel vekâletnameye istinaden, hüküm tarihinden sonra temyiz aşamasında dosyaya göndermiş olduğu 17.12.2014 havale tarihli dilekçe ile dava konusu tazminat talebinden feragat ettiklerini bildirmesi karşısında, dava konusunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-Kabule göre de;a-) 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup, bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı ancak ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken ve ilgili davada temyizen incelenebilecek haklardan olduğundan, ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamında ayrıca dava konusu yapılamayacağının belirtilmiş olması karşısında, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasına ilişkin olarak, ''2.400'' TL vekalet ücretinin maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması suretiyle, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmedilmesi,b-) Gerekçeli karar başlığında ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' ibaresi yerine, ''466 sayılı yasaya göre tazminat'' ibaresine yer verilmesi ve ‘’24/05/2013’’ olan dava tarihinin ‘’28/05/2013’’ olarak yazılması,c-) ''13/02/2014'' tarihli hüküm duruşmasında hazır bulunduğu anlaşılan Cumhuriyet savcısının isim ve sicil bilgilerinin duruşma zaptı ve gerekçeli karar başlığına yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 220/1-c ve 232/2-b maddelerine aykırı davranılması,d-) Dava dilekçesinde beraat kararının verildiği tarihten itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,e-) Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.