Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık, Mühür BozmaHüküm : Her iki sanık hakkında; Düşme, Beraat, Davanın Reddi2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından sanıklar hakkında tesis edilen hükümler, katılan kurumlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mahkemece hakkında katılma kararı verilen ...'nin, 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükümleri temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan ... vekilinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçuna yönelik temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,Katılan ... vekilinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık; katılan ... vekilinin mühür bozma suçuna ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;1- Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce 30/04/1985 tarihinde mühürlenen inşaatta, mührün konuluş amacına aykırı olarak inşai faaliyete devam edilmek suretiyle binanın oturulur hale getirilmesi eylemi bakımından; Yapılan yargılama sonunda sanıklar hakkında açılan kamu davasının, dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporları ile tanık beyanlarından, suça konu eylemin 1994 yılından önce gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece düşmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, katılan kurumlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;2- Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce 04/10/2006 tarihinde mühürlenen tuvalet ve ahşap pergule ile 29/03/2007 tarihinde mühürlenen binanın, mührün konuluş amacına aykırı olarak kullanılmaya devam edilmesi eylemleri bakımından ise; Yapılan yargılama sonunda yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmadığı, bahse konu yapı tatil tutanaklarını düzenleyen yapı kontrol elemanlarından ...'ın, fiilen mühürleme yapmaksızın sadece durumu belirleyen tutanak tanzim ettiklerine dair beyanı karşısında, mühür bozma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan ... vekilinin, sanıkların suç işlemeye devam ettiklerine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ve; 3- Kentsel sit alanı içerisindeki taşınmaz üzerinde yer alan yapıya bitişik olarak tuvalet inşa edilmesi eylemi bakımından da;Yapılan yargılama sonunda sanıklar hakkında açılan davanın, sanıkların, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2006/311 Esas, 2007/67 Karar sayılı dosyasında aynı eylem nedeniyle yargılandıkları gerekçeleri gösterilerek mahkemece reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, katılan ... vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, (1), (2) ve (3) numaralı başlıklar altında incelenen düşme, beraat ve davanın reddine ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ayrı ayrı ONANMASINA,4- Kentsel sit alanı içerisindeki taşınmaz üzerinde yer alan ahşap pergulenin dükkan haline getirilmesi eylemine gelince;Katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıkların, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2006/311 Esas, 2007/67 Karar sayılı dosyasında aynı eylem nedeniyle yargılandıkları gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, sözü edilen davanın “ahşap pergule yaptırma” eylemine ilişkin olmasına karşılık, incelenen dosyada “ahşap perguleyi dükkan haline getirme” eyleminin yargılamaya konu edildiği, dosya içerisinde mevcut 04/10/2006 tarihli yapı tatil zaptında ahşap pergulenin varlığı saptanmakla birlikte, 19/03/2010 tarihli tutanakta, ahşap pergulenin çevresinin kapatıldığından bahsedildiği, sanık ... kovuşturma aşamasında verdiği ifadede, kışın soğuk olmaması için ahşap pergulenin etrafını fermuarlı branda ile çevirdiklerini beyan ettiği halde, diğer sanık ...'nın keşifte yaptığı savunmada, sözü edilen eylemin, kiracıları olan tanık ... ... tarafından gerçekleştirildiğini söylediği anlaşılmakla, konu ile ilgili olarak sanıkların savunmaları arasındaki çelişki giderilip, ahşap pergulenin hangi tarihte kiraya verildiği, perguleyi dükkan haline getirme fiilinin kim ya da kimler tarafından ne zaman yapıldığı ve eylemin niteliği her türlü şüpheden uzak biçimde belirlenerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.