Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6233 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10815 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 2.126,66 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2013 tarihli ve 2013/29 esas, 2013/201 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 19.06.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 19.09.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında davacının 22.10.2013-10.02.2014 tarihleri arasında 91 gün tutuklu kaldığı gözetilip, 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan ay ve gün üzerinden hesaplama yapıldığında maddi zararı 2.243,423 TL olup, maddi zarar olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada vergi kesintilerinde hata yapılması, gözaltına alındığı günün de dikkate alınması ve 93 gün üzerinden hesap yapılması suretiyle toplam maddi tazminatın 2.126,66 TL olarak belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın eksik tayini, temyiz edenin sıfatı uyarınca bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi nedeniyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 91 gün süreyle tutuklu kalan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde fazla tayini, 2) Dava dilekçesinde faiz talep edilmekle birlikte faizin başlangıç tarihinin belirtilmemesi nedeniyle, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, gözaltına alınma tarihi olan 14.11.2012 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.