Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK' nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı, meskun mahal dışındaki, 7 m. genişliğinde, düz ve eğimsiz, tek yönlü bölünmüş yolda, sisli havada katılan yönetimindeki otomobil ile seyrederken olay mahalline geldiğinde, karşı istikametten gelip seyrine göre soldaki refüj aralığından sola dönüş yapılamaz ve sağdan gidiniz levhasına rağmen katılanın seyir yoluna dönüş yapan sanık idaresindeki kamyonun arka sol köşe kesimine aracının sağ ön köşe kesimiyle çarptığı olayda, sanığın sola dönüş yapılmaz levhasına karşın dönüş yapması nedeniyle bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, suçun unsurlarının oluşmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mahkemece hükmün esasını oluşturan kısa kararda ve hükümde "Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan kesin mahkumiyeti olmamasına rağmen sanığın dosya kapsamında bulunan sürücü belgesi ceza detayları belgesinden anlaşılacağı üzere kurallara riayet etmeyen bir kişilik sahibi oluşu, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak sanığın yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkememizce hakkında olumlu kanaat oluşmaması nedeniyle sanığa verilen ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,” şeklinde karar verilmesine karşın, gerekçede hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.