Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 68; 5237 sayılı TCK' nın 35, 62, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Hükümden sonra, 31/01/2013 havale tarihli dilekçe ile suçta kullanılan... ve Ticaret A.Ş ile... Uluslararası Taşıma ve Ticaret A.Ş'ye ait araçlara konulan tedbir şerhlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerin esas mahkemesi tarafından değerlendirilebileceğinden bu hususta karar verilmemiş olup, katılan vekilinin temyiz isteminde bulunduktan sonra dosyaya ibraz ettiği 12/06/2012 havale tarihli dilekçe ile, Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği'nin 05/06/2012 tarih ve 15047 sayılı yazısı üzerine hükmün temyizinden vazgeçtiklerinin bildirilmesi karşısında, sanık müdafinin temyiz istemi ile ilgili olarak yapılan incelemede:Suç tarihinde Türkiye'den Almanya'ya gitmek üzere Kapıkule Gümrük Sahası'na giriş yapan sanığın sevk ve idaresindeki ... Uluslararası Taşıma ve Ticaret A.Ş firmasına ait aracın pasaport çıkış ve gümrük tescil işlemlerine müteakip şüphe ve risk kriterleri çerçevesinde X-ray cihazı taraması sonucunda aracın aranmasına karar verildiği, gümrük personeli tarafından yapılan aramada, çekicinin kabininde bulunan seyyar buzdolabının içerisinde, etrafına pamuk konulduktan sonra koli bandı ile sarılmış 2 adet tarihi eser niteliğinde olduğu düşünülen parça ele geçirildiği, bu parçalar üzerinde Trakya Üniversitesi Arkeoloji Kürsüsüne mensup öğretim görevlileri tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, ele geçen bronz kadın başı heykelinin Helenistik döneme ait olup 2863 sayılı Yasa kapsamında korunması gerekli kültür varlığı niteliğine haiz olduğu, madeni ablike figürün ise yasa kapsamında olup olmadığının tespiti için ayrıntılı çalışmalar ve laboratuvar analizi gerektiği, bu parçanın 2863 sayılı Yasa ile ilişkisinin kurulamadığının belirtildiği, sanığın savunmasında, ele geçen parçaları İstanbul'da ... isimli şahıstan aldığını, bu kişinin kendisine, paketin içinde yiyecek olduğunu söylediğini ve Almanya'da Köln'de yaşayan “... lakaplı akrabasına götürmesini istediğini beyan ettiği, ele geçen eserlerin etrafına pamuk konulduktan sonra koli bandı ile sarılması hususu dikkate alındığında, sanığın değersiz olduğunu düşündüğü eşyayı bu şekilde muhafaza etmesinin hayatın olağan akışına aykırı düşeceği, tüm dosya kapsamı itibariyle sanığın, 2863 sayılı Kanunun 23/a madesi kapsamında korunması gerekli kültür varlığı niteliğine haiz eseri yurt dışına çıkarmaya teşebbüs ederek üzerine atılı suçun sübuta erdiği anlaşılmakla;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, lehe kanun maddelerinin uygulanmadığına, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, TCK'nın 53/1 maddesine ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak, yerine, “sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 1-c bendindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.