Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6066 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21140 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2013/238959Mahkemesi : İstanbul 25. (Eyüp 2.) Sulh Ceza MahkemesiTarihi : 22/06/2010Numarası : 2007/463 - 2010/958Suç : Taksirle yaralamaTaksirle yaralama suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik incelemeye, kusura, CMK'nın 231. maddesinin ve lehe kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin, katılan vekilinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Olay günü sanığın idaresindeki yolcu otobüsüyle tek yönlü 6 metre genişlikteki bölünmüş yolda, seyri sırasında önünde beklemekte olan düğün arabasının yolun sol tarafını kapatması nedeniyle yoluna devam etmek amacıyla yolun sağ şeridine yöneldiği, bu manevra ile otobüsün sağ ön tarafının kaldırımda yürümekte olan katılana çarparak katılanın yol içine düşmesi ile ön sağ tekerleği ile kaldırımdan yola düşen katılanın sol ayağının üstünden geçmesi sonucu katılanın yaşamsal tehlike geçirip, vücudunda hayat fonksiyonlarını 6. derecede etkileyen kemik kırıkları oluşacak ve sol bacak ayak bileğinden amputasyon nedeniyle duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; sanık hakkında tayin edilen temel ceza üzerinden TCK'nın 89/3-b benti gereğince 1 kat oranında artırım yapılması gerekirken, TCK'nın 89/2-a,b bentleri gereğince yarı oranında artırım yapılarak eksik ceza tayini,2- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, tam kusurlu olarak katılanın yaşamsal tehlike geçirip, vücudunda hayat fonksiyonlarını 6. derecede etkileyen kemik kırıkları oluşacak ve sol bacak ayak bileğinden amputasyon nedeniyle duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, temel ceza tayininde alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,3- 5237 sayılı TCK'nın 50, 51. maddelerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; sanığın sabıkasının ve dosyaya yansıyan olumsuz davranışının bulunmadığı halde; hiç bir gerekçe gösterilmeden TCK'nın 51. maddede açıklanan erteleme ve TCK'nın 50/1-a. maddesinde belirtilen paraya çevirme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi, 4- Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi,5- Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine CMK'nın 324. ve 325. maddeleri gereğince karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.