Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 590 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19162 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Çocuk MahkemesiSuç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : TCK'nın 89/1-2-b-e, 22/3, 31/3, 52/2-4, 179/3-2, 31/3, 62, 50/3, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama ve Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler, müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Taksirle yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL'ye kadar (2000 TL. Dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL. Dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 08.03.2013 tarihinde verilen 2.000 TL'den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından suça sürüklen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNETrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Sürücü belgesi bulunmayan 16 yaşındaki suça sürüklenen çocuğun saat 17.10 sularında meskun yerde kullandığı araçla karşıdan karşıya geçmekte olan yayaya çarpması şeklinde gerçekleşen olayda, yalnızca ehliyetsiz araç kullanmanın suçun oluşumuna yeterli olmadığı anlaşılmakla kasten işlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesinde "hükme esas olarak tespit edilen vakalara tatbikinde kanuna muhalefet edilmesinden dolayı o hüküm bozulmuş ise Yargıtay aşağıda yazılı olan hallerde kendisi davanın esasına hükmeder" hükmü ile 322/1. fıkrasında “Vakıanın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraete hükmolunması icabederse,” hükmü gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden sanığın unsurları oluşmayan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan BERAATİNE, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.