Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5844 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15034 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmeHüküm : Beraat Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk ...'nın, katılan ...'in MSN adresi ve şifresini kullanarak, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde, ... adıyla hesap açıp, katılanın MSN adresini ve cep telefonu numarasını, bu hesap üzerinden, başkalarının görgüsüne sunduğu iddiasına konu olayda, Suça sürüklenen çocuğun, kendi kullanımında olan ... adlı hesabı, facebook'a üye olmak isteyen arkadaşı katılana devretmiş olup, o tarihten itibaren katılanın kendi MSN adresi ve şifresiyle bu hesabı kullanmaya başladığına ve 8 yıldır tanıdığı katılanla son 1 yıldır görüşmediklerine dair savunmaları, katılanın, bir taraftan, suça sürüklenen çocuğun, ... adlı hesabını, kendisine ait MSN adresi ve şifresini kullanarak oluşturduğuna, diğer taraftan, suça sürüklenen çocuğun, daha önceden mevcut olan ... adlı hesabını, kendisine devretme teklifinde bulunduğuna ilişkin aşamalarda kendi içerisinde ve birbiriyle çelişkili ifadeleri, katılan tarafından, suça sürüklenen çocuğu, iddia konusu eylemi yapmaya yöneltecek makul ve mantıki bir sebep ileri sürülmemiş olması, kovuşturma aşamasında alınan 10.12.2010 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, ... adlı hesabın, katılanın MSN adresi ve şifresiyle oluşturulması halinde, katılanın, MSN adresine gelecek “onay postası” ile durumu fark edebilecek konumda olması, olayın üzerinden geçen zaman dilimi ve dosya kapsamı nazara alındığında, bu aşamada, ... adlı hesabın oluşturulduğu IP adresinin ve anılan hesabın iddia olunan suç tarihi itibariyle gerçek kullanıcısının tespit edilmesi mümkün olmadığı gibi, esasen, şikayete konu eylemin gerçekleştiği iddia edilen tarihten yaklaşık 4 ay sonra şikayette bulunulduğu nazara alındığında, iddia ettiği olayın var olması muhtemel maddi delillerinin kaybına kendisi sebep olan katılanın beyanlarının soyut aşamada kalmış olması karşısında, suça sürüklenen çocuğun savunmasının aksine, mahkumiyetine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, sübuta ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, suça sürüklenen çocuk hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “BERAATİNE,” ibaresinden önce gelmek üzere hüküm fıkrasına, “CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince” ibaresinin ilave edilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.