Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Kişilerin huzur ve sükununu bozma ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 123, 31/3, 62, 50/1, 52/2; 136, 62, 50/1, 52/2-4. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk lirası ve 6.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 99. maddesi gereğince cezalarının 7.000,00 Türk lirası adli para cezası olarak toplanmasına dair .... Asliye Ceza Mahkemesinin 19.12.2011 tarihli ve 2011/583 esas, 2011/1331 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, 1- Gerek kısa kararda ve gerekse ayrıntılı kararın gerekçe kısmında, sanığın tahrik altında atılı suçları işlediğinin kabul edilmesine karşın, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmayarak fazla ceza tayin edilmesinde, 2- Kayden 17.09.1988 doğumlu olup suçun işlendiği 13.03.2011 tarihinde 18 yaşından büyük olduğu anlaşılan sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan tayin olunan cezadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde, 3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda hapis ve para cezalarının içtimasının düzenlenmediği gözetilmeden, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan hükmedilen 1.000,00 Türk lirası adli para cezası ile verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan hükmedilen 6.000,00 Türk lirası adli para cezasının toplanarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 10.05.2013 gün ve 30748 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2013 gün ve 2013/180925 sayılı tebliğnamesi ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 16.10.2014 tarih, 2013/22479 esas ve 2014/29362 sayılı kararı ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki 2 ve 3 numaralı bozma nedenleri incelenen dosya kapsamına nazaran, 1 numaralı bozma nedeni ise mahkemenin kabulünden dolayı yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 19.12.2011 tarihli ve 2011/583 esas, 2011/1331 sayılı kararının aleyhe sonuç doğurmamak üzere CMK'nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMK'nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezayaYargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenlerine göre aleyhe sonuç doğurmamak üzere uygulama yapılarak ve mahkemenin takdiri de gözetilerek, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuna ilişkin romen I rakamıyla gösterilen hükmün 1, 2, 3 ve 4. paragraflarının ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçuna ilişkin romen II rakamıyla gösterilen hükmün 1, 2 ve 3. paragraflarının hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerlerine, “I-1. Sanığın üzerine atılı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işlediği yapılan yargılama sonucu sabit olmakla, eylemine uyan TCK'nın 123/1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 2. Sanığın sübut bulan suçu işlemesinde mağdurun haksız eyleminin etkili olduğu anlaşılmakla, sanığa hükmedilen cezada TCK'nın 29/1. maddesi gereğince 3/4 oranında indirime gidilerek, sanığın 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 3. Sanığın geçmişi, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanık üzerindeki muhtemel etkileri nazara alınıp, sanığa hükmedilen cezada TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak, sanığın 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanun'un 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, TCK'nın 52/2. maddesine göre günlüğü 20 TL'den sanığın neticeten 18 gün karşılığı 360,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,”; “II-1. Sanığın üzerine atılı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işlediği yapılan yargılama sonucu sabit olmakla, eylemine uyan TCK'nın 136/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 2. Sanığın sübut bulan suçu işlemesinde mağdurun haksız eyleminin etkili olduğu anlaşılmakla, sanığa hükmedilen cezada TCK'nın 29/1. maddesi gereğince 3/4 oranında indirime gidilerek, sanığın 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 3. Sanığın geçmişi, yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanık üzerindeki muhtemel etkileri nazara alınıp, sanığa hükmedilen cezada TCK'nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak, sanığın 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, aynı Kanun'un 52/2. maddesine göre günlüğü 20 TL'den sanığın neticeten 75 gün karşılığı 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” paragraflarının ilave edilmesine, hüküm fıkrasındaki “İnfaz kanunu 99. maddesi uyarınca cezalarının 7.000TL ADLİ PARA CEZASI OLARAK TOPLANMASINA;” ibaresi çıkarılıp, içtimanın çözülmesine, hükmedilen 360,00 TL ve 1.500,00 TL adli para cezalarının ayrı ayrı infazına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.