Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5616 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11139 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi.Suç : Taksirle öldürmeHüküm 1- Sanık ... hakkında; ceza verilmesine yer olmadığına, 2- Sanıklar ..., ..., ... ve .. ... haklarında; TCK'nın 85/2, 62/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması Taksirle öldürme suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar ile, sanık ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet Savcısı ve müştekiler vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yönelik müştekiler vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, müştekiler vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2- Sanık ... hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Müştekiler vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;5271 sayılı CMK'nın 237. maddesinin 1. fıkrasında, “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.”, 2. fıkrasında “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.” hükümlerine yer verilmiş olup, vekillerininde hazır olduğu 29.06.2010 günlü celsede müştekilere davaya katılma hakları hatırlatıldığı halde katılmak istemediklerini beyan ettiklerinden, hükmü temyiz etme hakları bulunmadığı anlaşılmakla; müştekiler vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,Mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine gelince;Sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirzalarının reddine, ancak;Sanık ve ölen ...'in 19,60 m yükseklikte çelik kontrüksiyon işinde ekip olarak çalıştıkları, ...'ın yönlendirmesi ile çatı kaplamada kullanılan ağırlığı yaklaşık 150 kg olan zet profillerinin vince bağlanarak zeminden çatı seviyesine kaldırıldığı, sanık ile ölenin çatı seviyesine kaldırılan zet profillerini vinç halatından çözdükleri sırada yan yana konulan zet profillerinin ağırlığına dayanamayan zet çatı kısmının çökmesi ile sanık ve ölenin zemine düştükleri olayda, sanığa ...'in ölümünden dolayı kusur yüklenemeyeceği gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre;1- Olayda, sanık yaralanmış ise de, ölen ile aralarında usta ve işçi ilişkisi dışında kişisel ve ailevi bağ olmadığı anlaşılmakla, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olması şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, hakkında 5237 sayılı TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,2- Gerekçeli karar başlığında müşteki ...'in nüfus bilgilerinin yanlış yazılması, Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.