Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 559 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15826 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi 3-... Suç : Taksirle yaralamaHüküm : BeraatTaksirle yaralama suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Şeker hastası olan katılanın, sol gözünde görme azlığı şikayetiyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde göz doktoru sanık ... tarafından 12/05/2010 tarihinde muayenesi sonucu katılanın gözüne iğne vurmaları gerektiğini söylediği,1 gün sonra 13/05/2010 tarihinde sanık ...’ın bilgisi dahilinde asistan doktor sanık ... tarafından ameliyathane ortamında katılana iğne enjekte edildiği, sanık ...’ın ameliyat masasını hazırladığı, iğne yapıldıktan sonra katılanın gözü sarılarak ertesi gün hastaneye bandaj açılmak üzere gelmesi söylendiği, 14/05/2010 tarihinde hastaneye giden katılanın gözündeki bandaj açıldığında gözünün enfeksiyon kaptığının tespit edildiği, yapılan tedaviye rağmen katılanın sol gözünün görme işlevi kaybedecek şekilde yaralandığı olayda;Soruşturma aşamasında alınan Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 28.11.2012 tarihli 6564 karar sayılı raporunda özetle; şahsın sol gözüne yapılan ilaç enjeksiyonundan 1 gün sonra ortaya çıkan göz içi iltihabının adı geçen işleme bağlı olduğu, göz hastalığının teşhisi, tedavi yöntemi ve gözün iltihabı ortaya çıktıktan sonra uygulanan tedavilerin tıbba ve fenne uygun olduğu, şahsın diyabet hastası olması, göz içi iltihabının ortaya çıkmasında kolaylaştırıcı faktör olduğu, hastanın göz içinden elde edilen materyalden mikrop üretilmesinin, enjeksiyon sırasında dışarıdan bir bulaşmanın delili olduğu mütalaa edilmiş olmakla; sanıkların olay nedeniyle tıbbi açıdan kusurlu bulunup bulunmadığı, sanıkların eylemi ile yaralanma neticesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının her türlü şüpheden uzak biçimde saptanması için bir kez de Adli Tıp Kurumu genel kurulundan rapor alınmasından sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde sanıkların beraatlerine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.