Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan vekilinin 09/11/2012 tarihli temyiz dilekçesi ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan kurulan beraate ilişkin hükümlere yönelik temyiz isteminde bulunmadığı anlaşılmakla, bu konuda temyiz incelemesi yapılmamıştır. 1-Sanıklardan ... hakkından 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan beraate ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 25/12/1996 gün 6387 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalan ve mülkiyeti sanığın yetkilisi olduğu ... ... İnşaat ve Ticaret A.Ş.' ye ait olan Muğla İli, Bodrum İlçesi, ... Köyü, ... ... Mevki, ... parsel sayılı taşınmaz üzerine, suç tarihinde ... Beldesi, belediye görevlileri tarafından beş adet sondaj çukuru açılıp, depo inşa edildikten sonra araziye döşenen iki boru hattı ile suyun ... Beldesi'ne götürülmesi sebebiyle sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın, dosya kapsamında mevcut savunmalarında, bahse konu eylemlerden kendisinin bilgisinin bulunmadığına ilişkin beyanlarının aksine, mahkumiyeti için yeterli her türlü şüpheden uzak kesin bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla; Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik incelemeye ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan beraate ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, 2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 25/12/1996 gün 6387 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalan ve mülkiyeti ... Endüstri İnşaat ve Ticaret A.Ş.' ye ait olan Muğla İli, Bodrum İlçesi, ... Köyü, ... Tepesi Mevki, ... parsel sayılı taşınmaz üzerine suç tarihinde ... Beldesi, belediye görevlileri tarafından beş adet sondaj çukuru açılıp, depo inşa edildikten sonra araziye döşenen iki boru hattı ile suyun ... beldesine götürülmesi sebebiyle sanıklar hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamında mevcut tarafsız arkeolog bilirkişisi raporunda, 3. derece arkeolojik sit alanı sınırlarında kalan suça konu arazi üzerinde ... Beldesi, belediye görevlileri tarafından yapılan uygulamaların 2863 sayılı Kanunun 9 maddesi kapsamında fiziki ve inşai müdahale kapsamında kaldığının belirtildiği, sanıkların benzer savunmalarında, suç tarihinde ... Beldesi'nde ortaya çıkan su sıkıntısını gidermek için bahse konu uygulamaları yapmak zorunda kaldıklarını beyan ettikleri, ... Belde Belediyesi tarafından suç tarihinden evvel 12/05/2006 tarihli dilekçe ile belirtilen uygulamaların yapılması için Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na müracaat edilmesi ve Koruma Kurulun'dan izin alınmadan belirtilen müdahalelerin yapılması hususu dikkate alındığında, sanıkların bölgenin 3. derece arkeolojik sit alanı olduğunu bildikleri, ancak buna rağmen sanıkların ilgili koruma kurulundan izin almadan, bahse konu araziye fiziki ve inşai müdahalede bulundukları, daha sonra yeni bir proje hazırlatıp kuruldan onaylatmadıkları hususu da gözetildiğinde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu halde, sanıkların atılı suçtan mahkumiyetleri yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.