Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 54 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19519 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 12 - 2013/115799Mahkemesi : Büyükçekmece 1. Sulh Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 20/12/2012 Numarası : 2007/961 - 2012/3574 Suç : Taksirle YaralamaTaksirle yaralama suçundan sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;15.07.2005 günü, saat 20.00 sıralarında sanık sürücü Hakan Doğramacı yönetimindeki 34 BM 011 plaka sayılı otomobil ile Ali Çebi caddesini takiben seyretmekte iken olay mahalli Ali Çebi caddesi ile Mehmetçik caddesinin kesiştiği kavşak mahalline geldiğinde gidiş yönüne göre sağa dönüşü sırasında direksiyon hakimiyetini kaybedip karşıdan karşıya geçmek için yolun sağında bekleyen katılan yaya Mehtap Yıldız'a (Kılıvan) çarpması sonucu katılanın İstanbul Büyükçekmece Adlı Tıp Şube Müdürlüğü'nün 04.06.2007 tarihli raporunda belirtildiği üzere, Mehtap Kılıvan (Yıldız) adına gönderilen 15.07.2005 tarihli Kranial BT inceleme raporunda zygomatic arklarda, sağ palanital kemikte nandibular ve maxillar kemikte fraktür hatları, dental fraktürler ve fraktür komşuluğunda yumuşak dokularda hava imajları bulunduğu kayıtlı bulunmakla, kafatası kemiklerinde kırık, travmatik kafa içi değişim iç organ lezyonu veya büyük damar kesisi tarif edilmediğine göre yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı ve vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), Orta (2-3) ve Ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında; şahısta saptanan kırığın, hayat fonksiyonlarını ağır (6.) derecede etkiler şekilde yaralandığının belirtilmiş olması ve olay nedeniyle katılanın çene kemiğinde kırık olduğundan ifadesinin alınamadığının dosyadaki tutanak ve raporlardan anlaşılmış olması ve katılanın bizzat dilekçe ile başvurarak dosya fotokopisinin kendisine verilmesini 20.03.2006 tarihinde talep etmesine rağmen, katılanın ifadesinin ancak 13/09/2006 tarihinde savcılık tarafından alınmış olması ve katılanın savcılık ifadesinde sadece tek satır olarak uzlaşmaya yanaşmıyorum demek sureti ile beyanda bulunması karşısında katılanın sanıktan şikayetçi olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmış olup;Sanığa atılı taksirle yaralama suçu TCK'nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup, aynı maddenin 5. fıkrası gereğince maddenin1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç taksirle yaralama suçu şikayete tabi olduğu ve TCK'nın 73/1. Maddesinde şikayet süresi 6 ay olarak düzenlenmiş ve aynı maddenin 2. fıkrasında ise şikayet süresinin şikayet hakkı olan kişinin fiili ve faili öğrenmeden itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda katılanın dosyaya örnek almak için başvurduğu tarih olan 20.03.2006 tarihinde fiil ve failden haberdar olduğunun kabulü gerektiği ve bu tarih itibariyle 6 aylık şikayet süresinin devam etmekte olduğunun kabulü ile yargılamaya devam edilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti yerine, mahkemece şikayetin 19/09/2008 tarihli celsede yapıldığının kabulü ile davanın düşmesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.