Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5398 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19404 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 62, 50/4-1.a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın, devlet hastanesinde pratisyen hekim olarak görev yaptığı, 1986 doğumlu olan ölen hastanın, yaklaşık 5 yıldır şeker hastası olduğu ve enjeksiyonlarını sürekli kendisinin yaptığı, 20.04.2006 tarihinde akşamdan başlayıp sabaha kadar kusması ve ishali olduğu, bunun üzerine sabah 07.30 sıralarında babası ile birlikte devlet hastanesi acil polikliniğine geldiği ve hakkındaki hüküm kesinleşen Nöb. Dr. ... tarafından muayenesinin yapıldığı, akut gastro entrit teşhisi konulduğu, hemşire hanıma iğne yapılmasının söylenmesi üzerine ölenin babasının, oğlunda şeker hastalığı olduğunu söylediği, şekerini ölçtükleri ve normal sınırlarda olduğu, hastaya serum takıldığı, hastanın bağırsak enfeksiyonu olduğu ve bununla ilgili reçeteye yazılan ilaçların alınması, serum bitiminde eve gidebileceği, önemli bir şeyinin olmadığının söylendiği, nöbet bitimi nedeniyle hastanın, tanık doktor ...'ye devredildiği, doktor ...'nin, başka vakalar nedeniyle saat 9 da hastayı, poliklinikte nöbete başlayan sanığa devrettiği, sanığın, serum bitiminde poliklinik kayıtlarından hastanın kontrolünü yapıp, saat 10 sıralarında taburcu ederek evine gönderdiği, evde hastanın sürekli uyuduğu, hiç bir şey yemediği, akşam 19.30 sıralarında hastanın nefes almadığının ailesi tarafından fark edildiği, acil servisin arandığı ve gelen ekibin hastanın öldüğünü tespit ettikleri, otopsi sonucuna göre, kişinin ölümünün akciğer ödeminden ileri geldiği, tıbbi belgelerin yetersizliği ve hastaneden çıkışından ölümüne kadar geçen sürede herhangi bir tıbbi belge olmaması nedeniyle eldeki bulgulara göre akciğer ödemine neden olan sebebin belirlenemediği olayda; ... İhtisas Kurulu ve Yüksek Sağlık Şurası raporlarına göre, doktor olan sanığın, hastanın takip ve tedavisinde eksiklik bulunması nedeniyle kusurunun bulunduğu anlaşılmış ise de, ... İhtisas Kurulu raporunda, akciğer ödemine yol açan mekanizma bilinmediği için kişinin ölümünde doktorun tetkik yaptırmamasının katkısının bilinemeyeceğinin belirtilmesine göre, ölümün takip ve tedavi kusurundan kaynaklandığının kesin olarak saptanamadığı, ölüm olayı ile sanık doktorun eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı, bu nedenle sanığın taksirle öldürmeye ilişkin TCK'nın 85/1. maddesi yerine, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin TCK'nın 257/2. maddesiyle cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.