Tebliğname no : 12 - 2013/21336
Mahkemesi : İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/10/2012
Numarası : 2009/27 - 2012/255
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Davacı vekilinin 15.01.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının 21.09.2007 ile 19.10.2007 tarihleri arasında 28 gün süreyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK'nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak açılan davanın mahkemece, beraat hükmünün kesinleşmediği ve dava açma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK'nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturmanın akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir. Dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmış, kararın kesinleşmesinden ??nce açılan davalar bakımından CMK'nın 142/3. maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmektedir. İtirazı kabil bu karar sonrası davacı kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi incelemeye konu davada olduğu gibi dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen bütün süreler bakımından davacının dava hakkı da ortadan kalkmayacaktır.
İncelenen dosya kapsamına göre; tazminat istemine dayanak olan Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/307 Esas - 2008/36 Karar sayılı beraat hükmünün davacı (sanık) müdafinin yokluğunda verildiği davanın dayanağı olan ceza dosyasının UYAP ortamında yapılan incelemesinde davacı aleyhine temyiz edilmediğinin ve 15.04.2008 tarihinde kesinleştiği ve 15.01.2009 tarihli davanın süresinde olduğu, kesinleştirme işleminin 27.03.2013 tarihinde yapılmış olmasının davacının hukuki durumunu etkilemeyeceği, esasen bu tarihin de mahkum edilen diğer sanığı ilgilendirdiği dolayısıyla dava açma şartının gerçekleştiği anlaşıldığından, “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması”nı yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa'nın 141/son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.