Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5315 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19480 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuçlar : Cinsel taciz, görüntünün veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, görüntünün veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özelhayatın gizliliğini ihlalHükümler : 1- Cinsel taciz suçundan: TCK'nın 105/1, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet2- Görüntünün veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: TCK'nın 134/1-son, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet3- Görüntünün veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: TCK'nın 134/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetCinsel taciz, görüntünün veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve görüntünün veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, ceza miktarına, hükmedilen hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmemiş ve ertelenmemiş olmasına, hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık ...'ın,... adlı facebook hesabını kullanarak, 18 yaşından küçük olan mağdur... ile iletişim kurup, “Bende senin bir şeyin var.”, “Dediklerimi yaparsan söylerim, yoksa annene ve babana söylerim.” şeklindeki mesajlarla mağduru MSN aracılığıyla kameralı sohbet yapmaya ikna ederek, karşı tarafa kendisini farklı cinsiyette gösterebilme ve karşıdaki kişinin hareketlerini video olarak kaydedebilme olanağı sağlayan bir program sayesinde kadınmış gibi tavır takınıp, onun güvenini kazandıktan sonra, üzerindeki kıyafetleri aşama aşama çıkartmasını sağladığı mağdurun çıplak görüntülerini, bilgisayarına gizlice kaydettiği ve facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yayımladığı olayda,Cinsel arzu ve isteklerini tatmin etme amacını taşıyan sanığın, 10 yaşındaki mağduru kandırarak, mağdurun, sanal ortamda soyunmasını sağlayıp, yüzünü ve cinsel organlarını da gösteren fiziksel mahremiyetine ilişkin çıplak görüntülerini rızasına aykırı şekilde üretme ve bilgisayarına depolaması eyleminin TCK'nın 105. maddesindeki cinsel taciz, aynı Kanun'un 134/1. maddesindeki görüntünün veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ile 226/3-1. ve 226/3-2. maddesindeki müstehcenlik suçlarını oluşturduğu; ayrıca, toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki mağdura ait müstehcen görüntüleri, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yayımlayansanığın TCK'nın 134/2. maddesindeki görüntünün veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve aynı Kanun'un 226/5. maddesindeki müstehcenlik suçlarını da işlediği, mağdura yönelik bir fiili ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın, TCK'nın 44. maddesi gereğince, daha ağır cezayı gerektiren TCK'nın 226/5. maddesindeki müstehcenlik suçundan cezalandırılması, diğer suçlardan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan gerekçelere dayalı olarak, sanık hakkında cinsel taciz ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,Kabul ve uygulamaya göre de:1- Görüntünün veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve görüntünün veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde, TCK'’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiillerin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde madde ve fıkralarda öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezaların asgari hadden tayin edilmesi,2- Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3- TCK'nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi karşısında, mağdurun görüntülerini, belirsiz sayıda kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden yayımlayan sanık hakkında, TCK'nın 134/2-1. maddesi gereğince tayin olunan temel cezada, suç tarihi itibariyle yürürlükte olup, lehe olduğu kabul edilen aynı Kanun'un 134/2-2. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, anılan madde uygulanmayarak, görüntünün veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığa eksik ceza tayin edilmesi; ayrıca, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, görüntünün veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.