Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, Orman alanlarının işgali, ormandan faydalanmaHüküm : 6831 sayılı Kanunun 93/1-2, TCK'nın 62, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Orman muhafaza memurları tarafından düzenlenen 28/07/2008 tarihli suç tutanağında, “... beldesi, ... Mahallesi,... Mevkii 156 nolu orman bölgesi taş ocaklarının kontrolü sırasında, sanık ... adına 08/09/2006'dan 16/06/2015 tarihine kadar 3000 m2 izinli maden ocağında 600 m2 açılarak kazı yapılıp kaçak kayrak taşı söküldüğünün, ocak sınır direklerinin dikili olmadığının, ocağın dibindeki yolun hemen altına 7.900 m2 lik alana pasa (artık toprak ve taş) döküldüğünün, 30 kutrunda 28 adet Kızılçam, 12.712 m3 hacmindeki ağaçların ve 3 yaşındaki 163 adet fidanın pasa altında kalarak canlılıklarını yitirdiğinin, bu nedenle orman sahası estetik yapısının bozulduğunun” tespit edildiği, anılan tutanağa istinaden... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24/05/2009 tarihli iddianamesi ile, sanık hakkında, 2863 sayılı Kanunun 65 ve 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 93/2-3 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile... Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldığı, davaya konu yerin ...Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 15/08/2001 tarih ve 562 sayılı kararı ile 1. derece, 19/12/2002 tarih ve 2054 sayılı kararı ile de 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edildiği, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun “arkeolojik sitler, koruma ve kullanma koşullarına” ilişkin 05/11/1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararı ile bu alanlara toprak, curuf, çöp, sanayi atığı dökülmemesinin hükme bağlandığı, dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporlarından, davaya konu eylem nedeniyle doğal yapının zarara uğradığının anlaşılması ve TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kaidesinin objektif koşullarının "tek bir fiilin bulunması" ve "birden fazla kanun hükmünün ihlali"nden ibaret olduğu, sanığın, işlediği fiille birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet vermesi karşısında; hakkında eylemine temas eden en ağır hüküm olan 6498 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “dökülen pasaların kolaylıkla bulundukları yerden kaldırılabilecekleri dikkate alındığında, sanığın eyleminin orman alanının işgal ve faydalanması suçunu oluşturacağı, 2863 sayılı yasaya muhalefet suçunu oluşturmayacağı” şeklindeki hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.