Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : 765 sayılı TCK'nın 455/2, 59/2, 72, 647 sayılı Kanunun 4 ve 6, 2918 sayılı Kanunun 118/5, 5237 sayılı TCK'nın 63. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Uyulmasına karar verilen 15.11.2011 tarihli bozma ilamında, “...bir kişinin öldüğü ve bir kişinin de yaralandığı dava konusu olayda, yaralanan kişinin sanığa yönelik şikayetinden vazgeçmiş olması nedeniyle eylemin 5237 sayılı TCK'nın 85/1. maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu, lehe kanun değerlendirmesinin de buna göre yapılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 5237 sayılı TCK'nın 85/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması,” hususunun bozma nedeni olarak gösterildiği, 5237 sayılı TCK'nın 85/2. maddesinin aksine, 765 sayılı TCK'nın 455/2. maddesinde tanımlanan taksirle öldürme suçunun oluşabilmesi için, mağdurun, 765 sayılı TCK'nın 456/2. maddesinde belirtilen şekilde yaralanması yeterli olup, ayrıca şikayetçi olmasının gerekmediği, buna göre; bir kişinin öldüğü ve vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanan bir kişinin de şikayetinden vazgeçtiği somut olayda, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 455/2 ve 5237 sayılı TCK'nın 85/1. maddelerinde düzenlenen taksirle öldürme suçunu oluşturacağı anlaşılmakla, tebliğnamedeki, “hükümden önceki bozma ilamında belirtildiği üzere, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 455/1. maddesindeki taksirle öldürme suçunu oluşturacağının gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına ve zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi” şeklinde özetlenen görüşe iştirak edilmemiştir. Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının suç vasfına, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, sanığa ait sürücü belgesinin süreli olarak geri alınmasına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, 765 sayılı TCK'nın sanık lehine olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğu halde, sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin hükmedilen cezasından indirilmesine karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nın 63. maddesinin, uygulanan Kanun maddesi olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 11. bendindeki, “TCK'nın 63. maddesi” ibaresinin “765 sayılı TCK'nın 40. maddesi” şeklinde düzeltilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.