Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5236 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26794 - Esas Yıl 2013





Tebliğname no : 9 - 2011/209707Mahkemesi : Ankara 24. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 25/01/2011Numarası : 2009/1568 - 2011/38 Suç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehikeye sokma Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tam kusurlu olarak altı kişinin yaralanmasına neden olduğu olayda, temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2 – Sanığın idaresindeki minibüs ile seyri sırasında olay mahalli ışık kontrollü yaya geçidinde kırmızı ışıkta duruşa geçen sürücü R.. G.. yönetimindeki kamyonete arkadan çarpması sonucu altı kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, TCK'nın “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” başlıklı 179. maddesinin 2. fıkrasında ulaşım araçlarının kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olup, somut olayda ise mağdurların yaralanmış olmaları sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, sanığın sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeblerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.