Tebliğname no : 12 - 2011/316727Mahkemesi : Mardin 2. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 28/06/2011Numarası : 2009/373 - 2011/463 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;2863 sayılı Kanunun, 11/11/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, sanığın, Mor Behnan Kaya Kilisesi'nin bitişiğinde yer alan Mardin İli, Yeşilli İlçesi, Bülbül Köyü, 2 pafta 513 parsel sayılı taşınmazının ve bu taşınmazın etrafında bulunan parsellerin sit alanı sınırları dahilinde kalmadığına ilişkin savunması karşısında, bahse konu olan parsellere ilişkin sit alanı tesciline ilişkin kararların ve ilanına ilişkin tutanakların onaylı bir sureti ile sanığa ait olan Mardin İli, Yeşilli İlçesi, Bülbül Köyü, 2 pafta 513 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesi gözükecek şekilde tapu kaydının dosyaya getirtilip, sit alanı tesciline ilişkin kararların şerh düşülüp düşülmediği ve sanığın karardan haberinin olup olmadığının anlaşılması bakımından ilan tarihinde suça konu olan yapıların bulunduğu mahalde ikamet edip etmediği araştırılıp, mahallinde yeniden, fen, arkeolog ve inşaat mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif icra edilip, sanığın eylemlerinin 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında inşaai ve fiziki müdahale niteliğinde olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 51/1. maddesine aykırı olarak hükmolunan adli para cezasının ertelenemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince ceza miktarı itibariye sanığın kazanılmış hakkı saklı tutularak isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.