Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5048 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10046 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle YaralamaHüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/4, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;Olay gecesi, sanığın idaresindeki ticari otobüs ile, aydınlatması olmayan, orta refüjle bölünmüş olduğu halde kaza anında yol çalışması nedeni ile çift yönlü olarak kullanılan devlet yolunda, yol çalışması nedeni ile trafiğe kapalı olan yol bölümüne giriş yaparak bir süre kapalı yolda seyrettiği sırada, yolu kaplar haldeki toprak yığınına çarpıp sola yönelen 40 metre sürüklenme izi ile sürüklenerek demir bariyere aracının önü ile çarpması şeklinde meydana gelen olayda; trafiğe kapalı olduğunu bildiği kara yolunda seyreden sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve bu nedenle cezasından TCK'nın 22/3. maddesi gereğince arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi; yine dosya içeriğine göre tamamen kusurlu olduğu anlaşılan sanık hakkında iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu kendisinden şikayetçi olan dört kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;ancak;Hükmolunan hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken, TCK'nın 51/3 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması;Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün denetim süresinin belirlenmesine ilişkin paragrafının başına “TCK nın 51/3. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün, isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 28.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.