Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 501 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33909 - Esas Yıl 2012





Tebliğname no : 12 - 2011/315832Mahkemesi : Nevşehir 1. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 03/05/2011Numarası : 2011/12 - 2011/208 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 12/11/1999 gün ve 1123 sayılı kararı ile tescilli 2. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan, kendisine ait, Uçhisar Köyü, Kurttepe mevkii, 2493 parsel sayılı taşınmaz üzerine betonarme yapı inşa ettiği, dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda, 2. derece doğal sit alanındaki taşınmaz üzerine bağ evi temeli inşa edildiğinin, temelin yüksekliği, taşların zemin kot seviyesi ve kazı durumu dikkate alındığında, sit alanına inşai müdahalede bulunulduğunun belirtildiği, suça konu taşınmaza ait tapu kaydına göre, beyanlar hanesine 11/04/1988 tarihinde korunması gerekli kültür varlığı şerhinin işlenmiş olduğu anlaşılmakla, tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan tescil şerhinin hangi Kurul kararına istinaden konulduğu, sanığın suça konu taşınmazı belirtilen şerhi görebileceği bir tarihte edinip edinmediği, edinme tarihi şerhten sonra olsa dahi durumdan haberdar olmasını sağlayacak şekilde tapuda işlem yapıp yapmadığı, diğer yandan, bölgenin 2. derece doğal sit alanı olarak tesciline yönelik 12/11/1999 tarihli Koruma Bölge Kurulu kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, nihayetinde, inşai müdahale gerçekleştirilen yerin 2. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile sanık hakkında beraat hükmü tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.