Mahkemesi :Ağır ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 2.604,57 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5271 sayılı CMK'nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin herhalde hükmün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, davacı hakkında Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.03.2010 tarih, 2008/54 Esas – 2010/23 sayılı kararı ile suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçlarından beraatine karar verildiği, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan verilen beraat kararının temyiz edilemeden 05.10.2010 tarihinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan verilen beraat kararının ise temyiz üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2012/20337 Esas – 2012/16817 Karar sayılı ilamıyla onanması suretiyle 13.11.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 29.01.2014 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde açılmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.