Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, özel belgede sahtecilikHüküm : 1-Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan: TCK'nın 136/1, 43/1, 62/1, 53/1, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet. 2- Özel belgede sahtecilik suçundan: TCK’nın 207/1, 43/1, 62/1, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetVerileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, özel belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... müdafii ve ... müdafii ile diğer sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:A. Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde yapılan bir ihbar üzerine.... Ticaret Limited Şirketine ait olduğu tespit edilen adreste yapılan arama sonucunda çok sayıda kimlik fotokopisi, değişik kişiler adına çıkarılmış telefon hatları ve sim kartların ele geçirildiği, yapılan incelemede katılan ... adına 39 adet, müştekiler ... adına çıkarılmış 18 adet,... adına 5 adet, ...adına 32 adet, ... adına 6 adet, ... adına 45 adet, ... adına 19 adet, ... adına 15 adet, ... adına 14 adet, ... adına 16 adet, ... adına 15 adet, ...adına 10 adet, ...adına 20 adet, ... adına 19 adet, ...adına 2 adet, ... adına 17 adet, ... adına 36 adet, ... adına 1 adet, ... adına 16 adet, ... adına 6 adet, ... adına 3 adet telefon hattı çıkarıldığının tespit edildiği,Sanıklardan ...ve ...’ün, bu şirketin yöneticisi oldukları, sanık ...’ın ise söz konusu şirketin ortağı olduğu, mağdurların ve katılanın sanıkları tanımadıkları ve hat almak için kimliklerini sanıklara teslim etmedikleri halde, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde haksız olarak ele geçirdikleri kimlik bilgilerini kullanarak, katılan ..ve diğer müştekiler adına abonelik sözleşmesi düzenleyerek, aynı kişi adına birden fazla hat çıkarmak suretiyle sahte hatları temin ettikleri, temin ettikleri bu hatları daha sonra kontör transferinde kullanmaları şeklinde gerçekleşen olayda,TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, Şirket yöneticisi olan sanıklar ... ve ... ile, şirket ortağı olan sanık ...hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, aynı Kanunun 3/1. maddesi gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, şirkette işçi olarak çalışan diğer sanıklarla birlikte aynı ceza miktarı tayin edilmesi; ayrıca tüm sanıklar açısından, müşteki sayısınca atılı suçun oluşacağı gözetilmeden sanıkların eylemlerinin tek bir suç kabul edilerek, sanıklar hakkında tek bir suçtan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.İş yerinde yapılan aramada çok sayıda kimlik fotokopisi ve sim kart bulunması, müştekilerin ve katılanın, sanıkları tanımadıklarını ve sanıklardan telefon hattı almadıklarını beyan etmeleri karşısında, abonelik sözleşmelerindeki imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığının tespiti esasa etkili olmayacağından, bu konuda bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Tanıklar ... ve ...’nin beyanları, bahse konu iş yerinde yapılan aramada çok sayıda kimlik fotokopisi ve sim kart bulunması, katılan ve müştekilerin beyanları, diğer sanıkların beyanları, sanık ...’ın, şirketin fiilen kendisi, sanık ... ve sanık ... tarafından yönetildiğini beyan etmesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiş olup, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... vekilinin, müvekkilinin suç işleme kastıyla hareket etmediğine, eksik incelemeye, sanıklar ...ve ...’ın süre tutum dilekçesinde belirttiği bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, B. Sanıklar ..., ... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan; Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde haksız olarak ele geçirdikleri kimlik bilgilerini kullanarak, katılan... ve diğer müştekiler adına sahte abonelik sözleşmesi düzenleyerek, aynı kişi adına birden fazla hat çıkarmak suretiyle sahte hatları temin ettiklerinin iddia edildiği olayda,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiileri ile sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Tanıklar ... ve ...’nin beyanları, bahse konu iş yerinde yapılan aramada çok sayıda kimlik fotokopisi ve sim kart bulunması, katılan ve müştekilerin beyanları, diğer sanıkların beyanları, sanık ...’ın, şirketin fiilen kendisi, sanık ... ve sanık ... tarafından yönetildiğini beyan etmesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; sanıklardan ... ve ...’ün, bu şirketin yöneticisi oldukları, sanık ...’ın ise söz konusu şirketin ortağı olduğu, mağdurların ve katılanın sanıkları tanımadıkları ve hat almak için kimliklerini sanıklara teslim etmedikleri halde, sanıklar ..., ... ve ...’in fikir ve eylem birliği içerisinde haksız olarak ele geçirdikleri kimlik bilgilerini kullanarak, katılan ... ve diğer müştekiler adına abonelik sözleşmesi düzenleyerek, müştekiler ve katılanlar adına hat alarak kullandıkları, bu şekilde sanıklar ..., ... ve ...’in eylemlerinin sabit kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de; Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel belgede sahtecilik suçu yönünden, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Sanıklardan ...’nin, .... Ticaret Limited Şirketi ‘nin muhasebecisi olduğu, sanıklar ... ve ...’ın ise, parça kontör yükleme işiyle sorumlu olduğu, her üç sanığında bahse konu şirkette işçi olarak bulunduğu, sanıklar ..., ... ve ...’ın, şirkette ele geçirilen kimlik fotokopilerinin, sim kartların kendileri tarafından temin edilmediğini ve ne şekilde temin edildiğine dair bilgilerinin bulunmadığını abonelik sözleşmelerinin kim tarafından ne şekilde doldurulduğunu beyan etmeleri, sanıkların şirkette işçi olarak bulunmaları, şirketin ortağı ve yöneticisi olan diğer sanıklar ..., ... ve ...’in, şirketlerinde işçi olarak bulunan bu sanıklar ile birlikte hareket ettiklerine dair bir iddia ileri sürmemeleri dikkate alındığında, sanıkların savunmalarının aksine, mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak bir delil bulunmadığı dikkate alınarak, sanıklar ..., ... ve ... hakkında atılı suçlardan ayrı ayrı beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabul ve uygulamaya göre de;a. TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, Şirket yöneticisi olan sanıklar ... ve ... ile, şirket ortağı olan sanık ...hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, aynı Kanunun 3/1. maddesi gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, diğer sanıklarla birlikte aynı ceza miktarı tayin edilmesi; ayrıca müşteki sayısınca atılı suçun oluşacağı gözetilmeden sanıklar hakkında tek bir suçtan hüküm kurulması,b. Gerekçeli karar başlığında katılanın ve tüm müştekilerin isim ve soyismi gösterilmeyerek CMK'nın 232/2-b. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... ve ... müdafii ile diğer sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 23/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.