Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 4.022 TL maddi ve 300 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacı vekilinin 04.03.2014 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltında kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2011/577 Esas - 2014/51 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 26.03.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 04.03.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf, mahiyet ve niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre, gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edilmesi nedeniyle tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davacının sanık olarak yargılanıp beraat ettiği İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 2011/577 Esas - 2014/51 Karar sayılı dosyasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve beraat hükmü ile birlikte davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinin anlaşılması ve beraat hükmünün verildiği 13.02.2014 tarihinden öncesine ait 03.02.2014 tarihli serbest meslek makbuzunun ibraz edilmesinin karşısında, bu makbuz üzerinde yazılı toplam 4.000 TL’sinden, beraat kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen maktu vekalet ücreti olan 1.500 TL’si çıkartıldıktan sonra kalan 2.500 TL’nin maddi tazminata dahil edilmesi gerekirken 4.000 TL’nin tamamının dahil edilmesi suretiyle fazla maddi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1. bendinin içeriğinin hükümden çıkartılarak yerine 1. bent olarak “Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacının beraat ettiği ceza davasında vekalet ücretinin bakiyesi olarak ödediği 2.500 bin TL vekalet ücreti ve 1 gün gözaltı süresi bakımından net asgari ücret üzerinden hesaplanan 22,00 TL olmak üzere toplam 2.522 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.500 TL vekalet ücretine ilişkin tazminata serbest meslek makbuzu tarihi olan 03.02.2014 tarihinden itibaren kalan kısmı olan 22 TL’ için ise 23.10.2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazla istemin REDDİNE,” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.