Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4747 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13429 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/2, 22/3, 62, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-01.01.2013 günü, saat 02.15 sıralarında, sanık sürücü ...'in yönetimindeki minibüs ile 103 promil alkollü vaziyette yerleşim yeri içinde, aydınlatmanın olduğu, orta refüj ile bölünmüş, düz, kuru, eğimsiz asfalt kaplama yolda seyrederken, olay mahalli sokak kavşağına yaklaştığında, geliş hızıyla sola manevra yaptığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüj bordür taşları üzerine çıkıp aracının sağ yan kısımlarıyla beton aydınlatma direğine çarparak savrulup, akabinde karşı yönden gelen araçların yol bölümüne girip sürücü ... yönetimindeki ticari taksinin sol ön köşe ve ön kısımlarına çarpması sonucu taksi sürücüsü ...'un vefat ettiği, aracında yolcu olarak bulunan ...'ın 1. derece kemik kırığı meydana gelecek, ...'ın hayati tehlike geçirip ve 6. derece kemik kırığı meydana gelecek, ...'ın ise 4. derece kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı ve sanığın tam kusurlu kabul edildiği somut olayda, sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması; 2-Kendilerini ayrı vekille temsil ettiren katılanlar ... ve ... lehine ayrı ayrı vekalet ücreti tayini gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.