Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/2, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Olay günü, gece saat 21:45 sıralarında, sanığın idaresindeki otomobille, bölünmüş .. Yolunu takiben Şehir Merkezi yönünden ... yönüne doğru seyri sırasında, fren tedbiriyle yöneldiği sağ taraf ....Cadde yan varyant bordür ayırıcısına çarpması sonucu, aracında yolcu olarak bulunan 2 kişinin öldüğü olayda, sanığın tam kusurlu olduğu anlaşılmakla, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş şekli, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca, asgari hadden daha fazla uzaklaşarak ceza verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2-Sanığın, olayda hatır taşımacılığı yaptığı ve dosyada şikayetin bulunmadığının anlaşılması karşısında, TCK'nın 50/4 maddesi hükmü uyarınca taksirli suçlardan dolayı hükmedilen hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, dosyada bulunan adli sicil kayıdına göre sabıkası bulunmayan, duruşmalardaki hal ve tavırları lehine olumlu değerlendirilerek, TCK'nın 62. maddesi uygulanan sanık hakkında, kişilik ve sosyal ekonomik durumu da dikkate alınarak, tayin edilen hapis cezasının TCK 50/1-a maddesi gereğince paraya çevrilebileceği gözetilmeksizin, yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle anılan hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.