Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanıklar hakkında beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:... Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararı bu yöndeki talebe istinaden verildiği halde, gerekçeli karar başlığında, ...'nin katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir. 1-Sanık ...'ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/3932 numaralı dosyasında kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçundan yürütülen soruşturma kapsamında, sanık ile aynı suçtan haklarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ... ve... arasında bir takım kültür varlıklarını konu edinen görüşmeler yapıldığının tespit edilmesi üzerine, sanığın kolluk görevlileri tarafından bahse konu görüşme içerikleri ile ilgili olarak alınan ifadesinde, 6-7 ay kadar evvel... Köyü'nde, yanında ... ve... isimli şahıslarla dere içerisinde bir takım yerlere baktığına ilişkin beyanının aksine, kültür varlığı bulmak için kazı yaptığına ilişkin mahkumiyeti için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir delilin bulunmadığı, anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın beraatine karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanık ... hakkındaki hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık ...'ın beraatine ilişkin hüküm fıkrasının başına “CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Sanık ...'nin beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;12/05/2011 tarihli bilirkişi raporunda, .... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2010/96 değişik iş sayılı kararına istinaden sanığın evinde yapılan aramada bulunan dava konusu eserlerin 2863 sayılı Kanun kapsamında, etnoğrafık eser konumunda olduğundan bulundurulmasında sakınca olmadığı belirtilmiş ise de; 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının serbestçe bulundurulamayacağı, aynı Kanun'un 25/1. maddesi uyarınca, tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” düzenlenerek sahiplerine iade edileceği, başka bir deyişle suça konu eserin etnoğrafik nitelikte kültür varlığı olmasının, bu varlığın serbestçe bulundurulabileceği anlamına gelmediği, somut durumda suça konu eserlerin 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi, etnografik nitelikte bulunmaları, dosya kapsamı itibariyle sanığın “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” sahibi olduğuna ilişkin herhangi bir tespit bulunmaması ve sanığın ele geçen eserlerin dedesinden kaldığına ilişkin beyanı dikkate alındığında, 2863 sayılı Kanun'un 70. maddesinde düzenlenen suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olduğu gözetilmeksizin, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.