Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4471 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10943 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 16.977,45 TL maddi ve 35.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesiDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2013 tarihli ve 2008/105 esas, 2013/834 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) nitelikli cinsel saldırı suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 02.01.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 14.03.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.Gerekçeli karar başlığında, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olan dava türünün 466 sayılı yasaya muhalefet olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında davacının 22.08.2008-06.01.2011 tarihleri arasında 867 gün süreyle tutuklu kaldığı gözetilerek, mahkemece 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan ay ve gün üzerinden hesap yapılması sonucu bulunan 15.785,803 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, vergi kesintilerinde hata yapılması sonucu maddi zararın 14.337,45 TL olarak olarak belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminatın eksik tayini ve hükmolunan tazminatların toplam miktarı üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen 2.640 TL vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi suretiyle sonuç olarak toplam maddi tazminat miktarının “16.977,45 TL” olarak fazla şekilde belirlenmesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. bendinde yer alan “kazanç kaybı ile yargılamada kendisini müvekkil ile temsil etmesi nedeniyle 2.640TL ücreti vekaletten oluşan toplam 16.977,45TL” cümlesinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.