Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 434 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30564 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 12 - 2012/237499Mahkemesi : Demirci Sulh Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 07/06/2012Numarası : 2011/159 - 2012/143 Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosyada; sanığın idaresindeki arazi aracıyla olay gecesi saat 00:30 sıralarında şehir merkezinde seyir halindeyken geldiği kavşakta önce kenarda park halinde bulunan mağdura ait motosiklete daha sonra ise meydandaki Atatürk büstünün korkuluklarına çarparak ağır hasarlı şekilde durabilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, olay tarihinde kollukça alkolmetreyle saat 02:02 de yapılan ölçümde alkolsüz olduğu tesbit edilmiş ve bunun üzerine sanıktan alınan kan örneği üzerinde İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı'nca yapılan incelemede alkol veya uyutucu-uyuşturucu maddelerden hiçbirinin bulunamadığı rapor edilmiş ise de, Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında, olay gecesi 5 adet bira içtiğini, biraz alkol alınca tamamen dengesini kaybettiğini, ayrıca bir arkadaşının verdiği ne olduğunu bilmediği bir tableti de biranın üzerine içtiğini, aracı kullanırken gözünün karardığını, karşıdan bir araç geliyor sandığını ve ona çarpmayayım diye sağa manevra yapınca park halindeki motosiklete ve sonrasında büste çarptığını beyan etmesi; mağdur T.. K..'nın kolluktaki 9/5/2011 tarihli sanığın aşırı derecede alkollü olduğuna ; tutanak mümzii tanıklardan E. D.'in duruşmada 15/12/2012 tarihli celsedeki, sanığın halinden aşırı derecede alkollü olduğunun anlaşılıyor olduğuna; tanık Y.. Ç..'nın Köprübaşı Sulh Ceza Mahkemesinin 05/03/2012 tarihli talimat duruşmasındaki, sanığın ayakta durmakta zorlandığı ve konuşmasının alkollü ya da madde almış gibi göründüğüne dair açık beyanları ve Köprübaşı Devlet Hastanesi'nin 85/2011 tarih ve 138 sayılıDr. F.i A. imzalı doktor raporundaki "sanığın, koklamakla aşırı alkollü olduğu, alkollü olması nedeniyle konuşmasının bozuk olduğu, düz çizgi üzerinde sabit yürüme testini başaramadığı ve bu halde araç kullanmasının kesinlikle sakıncalı olduğu"na ilişkin tesbit karşısında kendi savunmasıyla da alkollü olduğunu ikrar eden ve bu vaziyette araç kullanan sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, alkolmetre cihazının arızalı olması veya kan örneğinin zamanında veya usulüne uygun şekilde alınmaması veya muhafaza ve naklinin sağlanamaması gibi nedenlerle oluşması mümkün olan sanığın nefesi ve kanında alkol tesbit edilememiş olması sonucuna dayanılarak yazılı şekilde beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, Mahalli cumhuriyet savcısının, sanık hakkında sabit olan suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün isteme uygun olarak 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.