Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4277 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22583 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, Tehdit Hüküm : 1- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan; TCK'nın 136/1, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Tehdit suçundan; TCK'nın 106/1-1.cümle, 43/1, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyetDairemizin 13.10.2014 gün ve 2014/4083 E. 2014/19483 K. sayılı ilamı ile verilen kararlara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi; İncelenen dosyada, sanık hakkında atılı suçlardan hükmedilen adli para cezalarının TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesinden sonra, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde hükmedilen seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmeye başlanmaması veya ödenmeye başlanıp da devam edilmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106 maddesi hükmü gözetilerek, TCK'nın 52. maddesi uyarınca hapis cezasına çevrileceğinin sanığa ihtarına (ihtaratın kararın tebliği ile yapılmış sayılmasına) karar verildiği ve TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca ihtarata karar verilmediği halde Dairemizce, tehdit suçundan kurulan hükmün, TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca ihtarata ilişkin kısmının hükümden çıkartılarak düzeltilerek onanmasına, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kurulan hükmün de, diğer sebepler yanında TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca ihtarata karar verilmesi sebebinden de bozulmasına karar verildiği görülmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan İTİRAZININ KABULÜ ile Dairemizin 13.10.2014 gün ve 2014/4083 E. 2014/19483 K. sayılı ilamı ile verilen DÜZELTİLEREK ONAMA ve BOZMA kararlarının KALDIRILMASINA,1- Sanığın tehdit suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde, Sanığın, katılanı bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda telefonla arayarak ve cep telefonuna mesaj çekerek yakınlarının hayatına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit ettiği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 2- Sanığın verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Temyiz dışı sanık...'nın, sanığın isteği ve azmettirmesi üzerine, yolda erkek arkadaşı tanık ... ile birlikte yürümekte olan katılanın, cep telefonu ile rıza olmaksızın fotoğraflarını çekerek kaydettiği olayda; sanığın, katılanın özel hayatına dahil olan, gün içerisinde kiminle niçin, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü ve ne yaptıkları gibi hususları tespit etmek amacıyla sürekli takip, denetim ve gözetim altına almak suretiyle gerçekleştirdiği eylemin, özel yaşam alanına girdiğinde şüphe bulunmayan faaliyet kapsamında olduğu ve katılanın özel yaşam alanına ilişkin görüntüleri yasal anlamda kişisel veri olarak değerlendirilemeyeceğinden, eylemin TCK'nın 134/1-2. cümlesine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek olayda uygulama yeri bulunmayan aynı Kanunun 136/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,2- Sanık hakkında temel ceza tayin edilirken suçun işleniş biçimi ve kastın yoğunluğu gözetilip TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanunun 3/1. maddesi gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.