Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4167 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26899 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi Hüküm : 660 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine. Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Bozma öncesi 10.03.2008 tarihli kararda 4000 TL manevi tazminata hükmedildiği halde davacı tarafından ilk hükmün temyiz edilmediğinin anlaşılması karşısında bu hususun davalı lehine kazanılmış hak doğurduğu gözetilmeksizin manevi tazminatın 5000 TL olarak fazla tayini, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasındaki manevi tazminat miktarının 4000 TL olarak belirlenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.