Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4110 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27252 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç :Taksirle ÖldürmeHüküm :Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet Sanıklar ..., , ..., .., ... ve ... hakkında; CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraatTaksirle öldürme suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ..., sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:A.) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri ile sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;Sanıklar .., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından faillerin taksirlerinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan,Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık ... müdafinin, sanığın kendisine tevdi edilen işi usulüne uygun yaptığına ancak kazanın kullanıcı hatası nedeniyle patladığına, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğine, kusura, cezada indirim yapılması gerektiğine, ertelemeye ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin kanuna aykırı olduğuna; katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki beraat hükümleri ile sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün isteme uygun olarak ONANMASINA,B.) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümleri ile sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafinin kusura, şahsi cezasızlık sebebi bulunduğuna ve beraate hükmedilmesi gerektiğine; sanık ... müdafinin kusura, eksik incelemeye; sanık ... müdafinin kusura, beraate hükmedilmesi gerektiğine, eksik incelemeye; sanık ... müdafinin kusura, illiyet bağına, eksik incelemeye; katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 07.07.2009 tarih, 2009/9-62-191 sayılı kararında da açıklandığı üzere özellikle "temel cezanın ağırlıklı olarak failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu” nazara alınarak, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında temel cezanın asgari had aşılarak tayin edilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK'nın 3/1. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı davranılması,2- 5237 sayılı TCK'nın 50/4. maddesinin sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanıkların kişiliği, sosyal ve ekonomik durumları, yargılama sürecinde duydukları pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, kazanın oluşumunda tali kusurlu olup, dosya içeriğindeki delillere göre olumsuz kişilik özellikleri belirlenemeyen, yargılama sürecindeki davranışları olumlu değerlendirilerek cezalarında takdiri indirim de yapılması karşısında, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında hükmolunan hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmemesine karar verilmesi,3- Patlamanın meydana geldiği ..... Kaymakamlığı ..... İlköğretim .... sanık ... tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne hitaben yazılan ve muhatap kurum tarafından 15.12.2005 tarihinde 1666 sayıya kaydolunan 13.12.2005 tarihli yazı içeriğinde; Okula atanan aday hizmetli sanık ...'ın kalorifer ateşçiliği sertifikasının bulunmadığı, kaloriferin belgesi ve konuyla ilgili eğitimi olmayan aday hizmetli tarafından yakılmasının büyük tehlikelere neden olabileceği belirtilerek, hizmetliye kalorifer ateşçiliği kursu verilmesi, kurs verilinceye kadar da okul kaloriferini yakmak üzere kalorifer ateşçiliği belgesine sahip bir memurun görevlendirilmesi talep edildiği halde, 18.10.2005 tarihinde ilçe milli eğitim müdür vekilliği görevine atanan ve yazının gönderildiği tarihte fiilen görevi başında bulunan sanık ...'nun, okulun talep yazısına karşı kayıtsız kaldığı, okula, anılan nitelikleri haiz bir memur görevlendirmesi ya da mevcut hizmetlinin eğitilmesi konusunda herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi talebe olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt da vermediği dosya kapsamından anlaşıldığından, oluşa uygun bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere hizmetlinin kaloriferin yakılması konusundaki bilgisizliği kazanın meydana gelmesinde etken olduğundan, görevinin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine neden olan sanığın eyleminin TCK'nın 257/2. maddesine uygun suçu oluşturacağı ve sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,4- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ... ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanıklar Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanık ... hakkındaki beraat hükmü yönünden isteme aykırı olarak; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mahkûmiyet hükümleri yönünden isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.