Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4099 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 496 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin 11.11.2015 tarihli tevdi kararını müteakip, mahalli Cumhuriyet savcısının temyizi ile ilgili olarak görüş içeren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ait 17.12.2015 tarihli ek tebliğnamenin düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede:A) Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5271 sayılı CMK'nın 260/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesine göre tefhimden itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru hakkı mevcut olup; mahalli Cumhuriyet savcısına 19.02.2014 tarihinde tefhim edilen hükme karşı mahalli Cumhuriyet savcısının 26.02.2014 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulması gerekirken, 06.03.2014 tarihinde yapılan temyiz istemi süresinde bulunmadığından, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, B) Sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;Oluşa ve dosya kapsamına göre; sürücü belgesiz sanığın, yönetimindeki traktörle açık havada, gündüz vakti, meskun mahalde, yaya kaldırımı ve banketi olmayan, geçme yasağını gösteren devamlı düz çizginin bulunduğu iki yönlü caddede, karşı yön taşıt trafiğine ayrılmış yol bölümünde, ters istikamette seyrettiği esnada, ön ilerisinde nizami şekilde yolun solundan yürümekte olan sırtı kendisine dönük yayaya önlemsizce çarpması neticesinde yayanın ölümüyle sonuçlanan olayda, bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu, sanığa tayin olunan cezada bu nedenle TCK'nın 22/3. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak, sanık hakkında eksik ceza tayini, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, tam kusurlu eyleminden dolayı bir kişinin ölümüne sebep olan sanık hakkında, TCK'’nın 85/1. maddesi gereğince 2 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası tayin ve takdir etmek durumunda olan yerel mahkemece, temel cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle adalet ve hakkaniyete uygun olmayacak şekilde sanığa az ceza tayini, sanığa tayin olunan 2 yıl 6 ay hapis cezasından, TCK'nın 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 2 yıl 1 ay hapis cezası hükmetmek yerine, 1 yıl 8 ay hapis cezası hükmolunup, hesap hatası sonucu eksik tespit edilen ceza miktarı esas alınarak sonuç hapis cezasının TCK'nın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve hapis cezası ertelenen sanığın 1 yıl 8 ay süre ile denetim altında bulundurulmasına karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, kusur durumuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- TCK'nın 85/1. maddesi gereğince temel ceza tayin edilirken, uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,2- Hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, TCK'nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. paragrafındaki, “TCK'nın 61. Maddesi” ibaresinin, “TCK'nın 85/1 ve 61/1. maddeleri”; hükmün 8. paragrafının, “TCK'nın 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içerisinde kasten suç işlemesi durumunda ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceği, aynı Kanun'un 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezasının infaz edilmiş sayılacağı hususunun sanığa bildirilmesine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.