Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç :Taksirle ÖldürmeHüküm :Sanıklar ..., ..., ... ve ....hakkında; beraat, Sanıklar ..., ..., ve ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62, 50/4, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle öldürme suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın mahkûmiyetlerine; sanıklar ..., ..., ... ve ...'in beraatlerine ilişkin hükümler, sanıklar ..., ..., ..., ... müdafiileri, sanıklar ... ve ... ile katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından faillerin taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan,Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık ..., ..., ... ve ... müdafilerinin kusura, lehe hükümlerin uygulanmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, eksik incelemeye; sanıklar ... ve ...'ın kusura, eksik incelemeye, katılanlar vekillerinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hükmün gerekçesinde; sanıklar ..., ..., ... ve ...'in kusurlarının bulunmaması nedeniyle beraatlerine karar verildiğinin belirtilmesi karşısında, yüklenen suç açısından sanıkların taksirlerinin bulunmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/2-c maddesi yerine, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığından bahisle 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca sanıklar hakkında beraat hükmü kurulması,2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinde, hükümlerin esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısımlarında, sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,3- Katılan ... ile katılan ... kendilerini farklı vekil ile temsil ettirdikleri halde, iki ayrı vekalet ücreti yerine, tek bir vekalet ücretine hükmolunması,4- Yargılama giderlerinin ve katılanlar lehine tayin olunan vekalet ücretinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin kararda gösterilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (H) Bendinin 6. paragrafında yer alan “suçunun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle isnat edilen suçtan sanıkların CMK 223/2-e” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “suçunda sanıkların taksirlerinin bulunmadığı anlaşıldığından CMK'nın 223/2-c” ibaresinin eklenmesine, hükümlerin A, B, C, D, E ve H bentlerinin 3. paragraflarının hükümlerden çıkarılarak yerlerine “Sanığa verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 760 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 15.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesine, hüküm fıkrasının (H) Bendinin 8. paragrafında yer alan “sanıktan” ibaresinin, “sanıklardan sebebiyet verdikleri oranda” olarak değiştirilmesine, hüküm fıkrasının (H) Bendinin 9. paragrafında yer alan “tahsili” ibaresinden önce gelmek üzere “eşit olarak” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının (H) Bendinin 10. paragrafıın çıkarılarak yerine “Katılanlar ... ve ... kendilerini ayrı vekillerle temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre her bir katılan için ayrı ayrı olmak üzere 2.200'er TL vekalet ücretinin sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'dan eşit oranda tahsili ile katılanlar ... ve ...'a verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.