Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4089 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7423 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 179/2, 62, 50/1-a, 52/2-4, 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Temel ceza belirlenirken, TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun'un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 197 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, almış olduğu alkol miktarına nazaran, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak, alt sınır aşılıp hak ve nasafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, sübuta ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Adli para cezası taksitlendirilen sanık hakkında, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair ihtaratın TCK'nın 52/4. maddesi yerine, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/3. maddesi gereğince yapılması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1-c numara ve harfiyle gösterilen bölümünün taksitlendirmeye ilişkin 2, 3 ve 4. paragraflarının hükümden çıkarılarak, yerlerine, “Sanığın ekonomik ve şahsi halleri nazara alınarak, hükmedilen adli para cezasının TCK'nın 52/4. maddesi gereğince birer ay ara ile 5 eşit taksitte ödenmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa bildirilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.