Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4016 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20182 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm :-Sanık ... hakkında beraat -Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 85/1,62/1, 50/1-a, 58/6, 52/2-4, 63; 2918 sayılı Kanun'un 118/5. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanıklardan ...'ın mahkumiyetine, ...'in ise beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanık ...'in beraatine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,2-Sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesine gelince; Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın idaresindeki otomobil ile olay gecesi, saat 00:20 sıralarında, meskun mahalde, bölünmüş tek yönlü yolda seyri sırasında, yanındaki araca çarpıp, direksiyon hakimiyetini kaybederek, yolun sağ kısmında otobüs durağında, yaya kaldırımı üzerinde beklemekte olan ölene çarpması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın hakkında beraat hükmü kurulan ... ile yarış yaparak ilerlediğine ilişkin dosya kapsamı itibariyle herhangi bir delil bulunmadığı ve bu kapsamda sanığın meydana gelen olayda bilinçli taksirle hareket ettiğinin kabul edilemeyeceğinin takdirinde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte; meydana gelen olayda tam kusurlu olan sanık hakkında temel ceza tayin edilirken asgari hadden uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, b-Dosya kapsamında mevcut adli sicil kaydı incelendiğinde, suç tarihi öncesine ilişkin herhangi bir sabıkası bulunmayan ve hükmolunan hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanık hakkında TCK'nın 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, c-Taksirli suçtan ötürü hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığa ait sürücü belgesinin TCK'nın 53/6 maddesi yerine, 2918 sayılı Kanun'un 118/5 maddesi gereğince, geçici süre geri alınmasına karar verilmesi, d-Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi ve tayin edilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, e-Adli para cezasına ilişkin olarak TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi ile yetinilmesi yerine, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi gereğince ihtarına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanık hakkında ilk bozmadan önce verilen 12/05/2009 tarihli hükme yönelik katılan vekilinin herhangi bir temyiz isteminde bulunmamış olması sebebiyle, önceki hükümdeki 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasının kazanılmış hak olarak saklı tutulması suretiyle, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.