Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 396 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22394 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : CMK.nın 223/2-b maddesi uyarınca beraatTaksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihi olan 06/09/2013 tarihinde saat 17.45 sıralarında sanığın yönetimindeki araç ile ...köyü istikametinden ... şehir merkezi istikametine seyir halinde bulunduğu esnada, yolun karşısına geçmeye çalışan yaya mağdura çarparak, mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayla ilgili olarak açılan davada, sanık hakkında CMK'nın 223/2- b maddesi uyarınca beraat kararı verilmiş ise de, sanığın karakol ve savcılık aşamasındaki beyanları ile yargılama aşamasındaki ilk savunmasında kazayı kendisinin yaptığını beyan ettiği, ancak; yargılama esnasında ifadelerine başvurulan mağdurun anne ve babasının kazayı ...'un yaptığını, ehliyeti olmaması sebebiyle sanığın suçu üstlendiğini, kazadan sonra ...'un yanlarına gelerek özür dilediğini beyan etmeleri üzerine sanığın bu kez kazayı ...'un yaptığına ilişkin beyanda bulunduğu, ancak sanığın ifadeleri arasındaki çelişkinin mahkemece giderilmediği, kaza sırasında aynı araçta bulunan tanık ...'ın karakol beyanında aracı sanığın kullandığını ilişkin beyanda bulunması, yine ...'un karakol beyanında arac?? sanığın kullandığına ilişkin anlatımı dikkate alınarak, ... ile kazayı yaptığı iddia edilen ... ile tutanak tanıklarının olaya ilişkin görgü ve beyanları tespit edildikten ve ... hakkında taksirle yaralama suçundan yapılan suç duyurusu sonucu beklenerek sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik inceleme ile katılanların ve sanığın beyanına itibarla sanığın beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, belirtilen eksikliğin mahkemece tamamlanması ve ... hakkında suç duyurusuna istinaden açılmış dava bulunması halinde bu dava ile birleştirildikten sonra, dava açılmamış olması halinde veya açılmış bulunan davada verilen hükmün kesinleştiğinin saptanması halinde ise soruşturma evrakı veya dava dosyası getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, İsabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.