Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3891 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 375 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anılar Yüksek Kurulu'nun 13/12/1980 gün, A-2587 sayılı kararıyla 1. derecede arkeolojik ve 1. derece doğal sit olarak tescil edildikten sonra, İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 02/10/2002 gün, 10947 sayılı kararıyla arkeolojik sit derecesi 2. derece olarak değiştirilen sınırlar dahilinde kalan Denizli İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... pafta ... parsel sayılı taşınmaz üzerine sanık tarafından ahır inşaa edildiğinden bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamında mevcut 30/09/2014 tarihli inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, dava konusu uygulamanın yaklaşık 20 yıl önce yapıldığının belirtilmesi karşısında, 1994 yılı olarak tespit edilen suç tarihi ile inceleme tarihi arasında, lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğu, anlaşılmakla; Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Suç tarihi olan 1994 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı sanık hakkında iddianame düzenlenmesi tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.