Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 387 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16348 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiMüştekiler : 1-..., 2-...Suç : Taksirle yaralamaHüküm : CMK'nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kendisine Baro tarafından atanan vekili aracılığıyla kararı temyiz eden ve katılma konusunda herhangi bir karar verilmeyen mağdur vekilinin 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu anlaşıldığından, katılan vekilinin 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede: Katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- ... ve ...'ın olay tarihinde 9 yaşında olan oğulları ...'ın ağzının sağ tarafında bulunan ve ağrıyan dişlerine bakılması için sanığın diş doktoru olarak görev yaptığı Gemlik Muammer Ağım Devlet Hastanesine gittikleri, sanığın muayene sonucunda mağdurun sağ taraftaki süt dişlerini çekmeye karar verdiği ve o bölüme anestezi uyguladığı, yaklaşık 5 dakika kadar sonra küçüğün sağ tarafındaki dişleri yerine uyuşturucu iğne yapmadığı sol taraftaki 2 adet dişini sehven çektiği olayla ilgili olarak her ne kadar sanık alınan savunmasında, küçüğün sol tarafındaki dişlerinin de çürük ve sallanmakta olduğu, bu nedenle onları çekmekte bir sakınca görmediğini beyan etmiş ve 3. Adli Tıp İhtisaas Kurulu 05.05.2014 tarihli raporunda "...'ın 29.06.2010 tarihinde Di?? Hekimi ... tarafından üst çene süt sağ molar dişe lokal anestezi uygulanıp, iltihabi durumun devam etmesi üzerine çekimden vazgeçildiği, sallanması nedeniyle çekim endikasyonu bulunan üst çene süt sol molar dişin anestezi uygulanmadan çekildiğinin anlaşıldığı, üst çene sağ taraftaki molar dişe hiçbir işlem yapılmadığı halde, gereksiz yere lokal anestezi uygulanmasının bir eksiklik olduğu ancak bu eksikliğin maluliyetini gerektirecek düzeyde hasar oluşturmadığı, çekilen dişte de çekim endikasyonu bulunduğu cihetle; gereksiz lokal anestezi uygulaması haricinde Dt. ...'a atf-ı kabil kusur bulunmadığı” şeklinde rapor tanzim edilmiş ise de, diş hekimi olan sanığın küçük ...'ın sol taraftaki dişlerinin çekimi için velisine herhangi bir bilgi vermediği, anne - babanın rızasını almadığı, ayrıca bu çekim sırasında küçüğün acı duymasını engellemek veya azaltmak üzere herhangi bir uyuşturucu iğne de yapmadığı, ayrıca dosyada olay tarihine ilişkin mağdura ait film ve grafinin bulunmadığı dolayısıyla mağdurun sehven de olsa çürük dişlerinin çekildiğine ilişkin bir bulgunun mevcut olmadığı, tüm dosya kapsamından sanığın mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak müşteki ...'ın acı duymasına neden olduğu, böylelikle üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan cezalandırılması yerine, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 19/06/2013 ve 05/05/2014 tarihli raporlarına itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Sanığa yüklenen suçun uzlaşma kapsamında olması karşısında; 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca taraflara uzlaşma teklifi yapılmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.