Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3867 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17231 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle TazminatHüküm : 60 TL maddi ve 200 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne dair hükmün davacı vekili tarafından süresinde temyiz edildiği ve davacı vekilinin taleplerinin reddedilen kısmı nazara alındığında davalı Hazine vekilinin buna bağlı olarak hükmü temyiz etme hakkının bulunduğu ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 30.10.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 11.11.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiştir.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre; yürütülen bir soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısının, davacının (şüphelinin) terör örgütü propagandası yapmak suçundan ifadesinin alınması ve serbest bırakılması talimatı üzerine, polis memurlarınca davacıya (şüpheliye) telefon ile ulaşılarak karakola davet edildiği ve davacının ertesi gün saat 15.00 sıralarında karakola kendiliğinden gelmesi üzerine adli muayene raporu alınarak şüpheli olarak ifadesinin alınması sonrası saat 16.30'da karakoldan ayrıldığının anlaşılması karşısında, davacı hakkında herhangi bir yakalama ve gözaltı işlemi yapılmadığı gözetilerek, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacının gözaltında kaldığının kabulüne dayalı olarak hatalı değerlendirme ile 60 TL maddi, 200 TL manevi tazminata hükmolunması, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince sonucu itibariyle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.