Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiKarar tarihi : 20/01/2014Suç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : 1- Taksirle yaralama suçundan sanık ... hakkında; 5237 sayılı TCK'nın 89/1, 62, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme 2- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan katılan sanık ... hakkında; 5237 sayılı TCK'nın 179/3-2, 62, 50, 52, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanık ...'in; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan katılan sanık ...'in mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan sanık ... ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay günü saat 02:15 sıralarında, sanık ...'in, yanında tanık ... da olduğu halde idaresindeki araç ile, yerleşim yeri dışındaki aydınlatmasız bölünmüş kara yolunda seyir halinde iken, yolun sağ şeridi içerisinde duraklama yapan katılan sanık ...'in sürücüsü olduğu araca sol arka tarafından çarpması sonucu, sanığın ve katılan sanığın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmalarıyla neticelenen olayın meydana geldiği, saat 04:06 itibariyle 145 promil alkollü olduğu saptanan katılan sanığın kovuşturma aşamasında verdiği ifadede, aracı kullandığı sırada alkolsüz olduğunu, benzinin bitmesi nedeniyle duraklama yaptıktan sonra alkol aldığını beyan ettiği, katılan sanık ile aynı araçta bulunan tanık ...'in de kovuşturma aşamasındaki ifadesinde, katılan sanığın seyir halinde iken alkollü olmadığını söylemesine karşılık, soruşturma aşamasında Sulakyurt Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiği ifadede, olay günü arkadaşı ... ile birlikte alkol aldıklarını, daha sonra Kalecik'ten Sulakyurt'a doğru giderken aracın benzini bittiğinden yolun sağ tarafında durduklarını, şiddetli bir çarpmanın etkisiyle kendilerini kaybettiklerini beyan ettiği anlaşılmakla; olay meydana geldiği sırada katılan sanığın idaresindeki araç seyir halinde olmamakla birlikte, tanık ...'in soruşturma aşamasındaki sözü edilen ifadesine göre, katılan sanık ile adı geçen tanığın Kalecik ilçesinden Sulakyurt ilçesine gitmek üzere alkollü vaziyette yola çıktıkları, katılan sanığın duraklama mahalline gelinceye kadarki süreçte de alkol almış halde araç kullandığı, dolayısıyla mahkemece, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan katılan sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanığın, karşı tarafın suçlamalarının asılsız olduğuna, alkollü iken araç kullanmadığına; mahalli Cumhuriyet savcısının, katılan sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 179/3. maddesinin atıf yaptığı 179/2. maddesinde, “iki yıla kadar hapis cezası” yaptırımının öngörüldüğü ve aynı Kanunun 49/1. maddesine göre de, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde süreli hapis cezasının asgari haddinin bir ay olduğu gözetilmeksizin, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan katılan sanık hakkındaki temel cezanın “30 gün karşılığı adli para cezası” olarak tayini,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (B) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan ceza miktarının, “1 ay hapis cezası” olarak; (2) numaralı alt bendinde yer alan ceza miktarının, “25 gün hapis cezası” olarak; (4) numaralı alt bendinde yer alan “25 gün karşılığı adli para cezasının” ibaresinin, “25 gün hapis cezasının” olarak düzeltilmesi suretiyle, taksirle yaralama suçundan sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hükmün DOĞRUDAN; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan katılan sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.