Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3739 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15918 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Sulh Ceza) MahkemesiTaksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçlarından sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1, 22/3 ve 179/2. maddeleri gereğince 8 ay ve 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezalarının aynı Kanun'un 50/1-f maddesi gereğince 8 ay ve 6 ay gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalışma seçenek yaptırımına çevrilmesine dair, Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesinin (kapatılan Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesinin) 28/11/2008 tarihli ve 2007/249 esas, 2008/775 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre,1- Sanığın taksirle yaralama suçunu işlerken bilinçli taksirle hareket etmediğinin anlaşılmasına göre, sanık hakkında hükmedilen cezada 5237 sayılı Kanun'un 22/3. maddesi gereğince arttırım yapılamayacağının gözetilmemesinde,2- Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin sanığın rızası olup olmadığı sorulmaksızın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/1-f maddesi gereğince kamuya yararlı bir işte çalışma seçenek yaptırımına çevrilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 05.10.2015 gün ve 94660652-105 -34 -11249-2014/19572/63366 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2015 gün ve 2015/341096 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın suç tarihinde sevk ve idaresindeki 34 BF 6646 plaka sayılı kamyonet ile Veliefendi Mahallesi Yeşilyol Sokak No:7/2 önüne geldiğinde, cadde üzerinde ekip otosundaki polis memurları ile konuşan mağdur Bayram Aksoy'a çarptığı ve akabinde durmayarak kaçmaya başladığı, görevli memurlarca yapılan kovalamaca sonucu sanık yakalandığında, suçta kullanılan aracın çalıntı olup, araç içerisinde 1 adet ruhsatız tabancanın ele geçirildiği, sanık hakkında TCK'nın 89/1, 22/3, 179/2. maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu mahkemece sanık hakkında TCK'nın 89/1, 22/3 maddeleri gereğince 8 ay hapis cezası verilip sanığın gönüllü olması koşulu ile TCK'nın 50/1-f maddesi gereğince kamuya yararlı işte çalışma cezasına çevrildiği, yine TCK'nın 179/2 maddesi gereğince 6 ay hapis cezası verilip sanığın gönüllü olması koşulu ile TCK'nın 50/1-f maddesi gereğince kamuya yararlı işte çalışma cezasına çevrildiği, kararın 26/04/2010 tarihinde kesinleştiği, sanığa Tebliğat Kanunu 35. maddeye göre kamuya yararlı işte çalışmaya gelmesi için tebligat yapıldığı, sanığın süresinde gelip müracaat etmemesi üzerine dosya bila infaz mahkemesine iade edildiği, mahkemesince dosya ele alınıp sanığın neden tedbire uymadığının tespiti için mahal mahkemesine talimat yazılıp sanık hakkında yakalama kararı düzenlendiği ve 20/10/2014 günlü celse de sanık hakkındaki 28/11/2008 tarihli karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ara karar verildiği anlaşılmıştır.Dosya kapsamına göre, sanığın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken yolun kenarındaki mağdura çarptıktan sonra, aracın çalıntı olması ve araç içerisinde ruhsatsız silah bulunması nedeniyle kaçmaya başladığı, dolayısıyla sanığın taksirle yaralama suçunu işledikten sonra yakalanmamak için aracı sokaklarda kişilerin hayat ve mal varlığını tehlikeye düşürecek şekilde tehlikeli kullandığının anlaşılması karşısında, mahkemesince sanık hakkında iki suçun oluştuğunun kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, ancak; taksirle yaralama suçu işlenirken bilinçli taksirle hareket edilmediğinin anlaşılmasına göre sanık hakkında hükmedilen cezada TCK'nın 22/3 maddesi gereğince artırım yapılamayacağının gözetilmemesi,Ayrıca, TCK'nın 50/1-f maddesi gereğince hükmedilen cezanın, kamuya yararlı işte çalışma seçenek yaptırımına çevrilebilmesi için sanığın gönüllü olmasının gerektiği, oysa dosyamız sanığının bu yönde bir beyanının olmadığı anlaşılmakla;Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesinin (kapatılan Bakırköy 8. Sulh Ceza Mahkemesinin) 28/11/2008 tarihli ve 2007/249 esas, 2008/775 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.