Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : Beraat Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli ve üst Cumhuriyet savcıları tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre Cumhuriyet savcılarının diğer temyiz itirazlarının reddine ancak,29.09.2011 tarihinde bahçede çalışırken ayağına ağaç parçasının batması nedeniyle Kırkağaç Devlet Hastanesine başvuran ...'e, sanık Dr. ... tarafından müdahale edilip, 4 parmakta kesi nedeniyle ayağına sütür atılıp, kısa bacak ateli ile 1 doz tetanos aşısı yapıldığı, beş gün boyunca aynı hastanede pansumanlarının yapıldığı, ancak 30.09.2011 günü çenede kilitlenme, yutkunamama, boyunda tutulma, kasılma şikayetleriyle Kırkağaç Devlet Hastanesine başvurduğunda, ölenin Akhisar Devlet Hastanesine sevk edildiği, burada tetanos ön tanısı konulup, Celal Bayar Üniversitesi'ne sevk edilmesine rağmen antitetanik serumun yeterli derecede olmaması ve anafilaktik reaksiyon açısından yoğun bakım şartları uygun olan Ege Üniversitesi Hastanesine 02.10.2011 tarihinde sevk edildiği, yoğun bakımda tedavi edilmekte iken tetanos ve bunun izlemi sırasında ortaya çıkan "sepsis" komplikasyonu nedeniyle 18.10.2011 tarihinde ölümüyle sonuçlanan olayda; Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun raporuna göre; Tetanos, kontrol edilemeyen kas spazmlarıyla seyreden bir hastalık olup hastalığın yaralanmadan sonra 2 gün ile 2 ay arasında ortalama 15 gün kabul edilen kuluçka süresi bulunmakta olduğu, hastalığın tanısı esas olarak öykü ve fizik muayene ile konulmakta olduğu, aşılanma sonrası antitoksin düzeyinin son dozu takiben 10. yılın sonunda minimal koruyuculuk düzeyine indiği bu nedenle koruyucu antitoksik titresini idame ettirme amacıyla her 10 yılda bir doz rapeline gerek olduğunun bilindiği, son aşıdan sonra 10 yıldan fazla süre geçmiş olması veya bilinmemesi halinde aşısız kabul edilmesi gerektiği, kirli yaralarda son aşılanmadan itibaren 5 yıl geçmiş ise tetanos antiserumunun uygulanmasının ve yara derinliğinin 1 cm'yi geçtiği yaralanmaların kirli yara olarak kabul edilmesi gerektiği, olay sonrası yapılan muayenesinde 4. parmakta kesi tanımlandığı, kesinin sütüre edildiği ve kısa bacak atel uygulandığının belirtildiği, otopside de 1 cm uzunluğunda dikişli yara olarak tanımlandığı dikkate alındığında, yaraların kirli yara olarak kabul edilerek daha önceden aşılanması bilinmediğinden ve tek doz aşının koruyuculuğu olmadığından tetanos toksoidi içeren aşı yapılmış olmasının uygun olduğu ancak yaralanma alanı ve her gün pansumana çağrılmasını gerektirir yara olması nedeniyle yaralanmasının ilk müdahalede bulunan Dr. ... tarafından kirli yara olarak kabul edilip tetanos antiserumu yapılmaması veya serum yapılabilecek bir merkeze yönlendirilmemesinin kusur olduğu, tetanos anti serumunun ilk 24 saatte uygulanmasının uygun olacağı ve tedavisinde bulunan diğer doktorlara kusur atfedilemeyeceği, olay ile klinik bulguların ortaya çıkış zamanı arasında geçen süre de dikkate alındığında, ilk müracaatında kişiye antiserum uygulanmış olması halinde de kurtulmasının kesin olmadığının belirlenmesine göre, eylem ile netice arasında illiyet bağının kesin bir şekilde kurulamaması karşısında, sanığın ihmali eylemi ile ölüm arasında uygun illiyet bağı kurulamasa bile görevinin gereklerini yerine getirmek hususunda ihmalinin bulunduğu gözetilerek, TCK'nın 257/2. maddesi gereğince mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcılarının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.