Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3649 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 781 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 03.04.2015Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair Zonguldak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2015 tarihli ve 2014/631 esas, 2015/93 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve 2015/392 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, sanığın Zonguldak'a hiç gitmediğini, suç tutanağında belirtilen aracı hiç kullanmadığını, benzer başka bir davası daha olduğunu ve beraat ettiğini beyan etmesi karşısında, sanık hakkında aynı suçtan daha önce soruşturma ve kovuşturma yapılıp yapılmadığının araştırılması, suça konu tutanak asıllarının getirtilerek imza incelemesi yaptırılması ve ilgili aracın trafik kayıtlarının istenerek incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 30.11.2015 gün ve 94660652-105-67-12464-2015-24842/78657 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2015 gün ve 2015/398587 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın 22.10.2014 tarihinde Zonguldak ilinde, 169 promil alkollü olarak araç kullandığı bahsiyle hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca 24.10.2014 tarihinde dava açıldığı, Zonguldak 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/631 esas sayılı dava dosyası üzerinde görülen davanın, 26.01.2015 tarihli talimat mahkemesinde yapılan sorgusunda, sanığın, olay tarihinde Zonguldak ilinde bulunmadığına, iddianamede belirtilen 34 .... plakalı aracı hiç kullanmadığına, olay günü İstanbul'da olduğuna ve çalıştığı kurye firmasının 34 ...plakalı aracını kullandığını, büyük ihtimalle davaya konu olayın gerçek failinin kendi kimlik bilgilerini kullandığını, hakkında benzer bir davanın daha açıldığını ve beraat ettiği beyan ettiğini, sanığın olayla ilgisinin olmadığına dair bu iddialarına rağmen mahkemece, sanık hakkında açılmış benzer davaların olup olmadığının ve nasıl sonuçlandığının, sanığın çalıştığı firmadan olay zamanı İstanbul ili içerisinde çalışıp çalışmadığının araştırılıp belirlenmesi, suça konu tutanak asılları, sanığın kolluk ifadesi ile sanıktan alınacak imza örnekleri üzerinde imza incelemesi yaptırılması ve sonuçlarına göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği düşünülmediğinden, sanığın itirazının kabulü yerine, yazılı şekilde reddinde isabet görülmediğinden;Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2015 tarih ve 2015/392 D.iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.