Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3600 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6079 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : BeraatTaksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Mide kanseri olan 1930 doğumlu ölenin düşmesi nedeniyle 28.08.2011 de pratisyen hekim olarak çalışan sanığın bulunduğu ... Devlet Hastanesine saat 17:00 de götürüldüğü, acilde sanığın ölenin filmini çektirdiği, pelviste kırık tesbit ederek, katılana ileri tetkik ve tedavi için ortopedi uzmanı olan hastaneye kendi imkanları ile götürmelerini söylediği, katılanın da öleni eve götürdüğü, saat 19:48 de sanığın 112 Komuta Kontrol Merkezini(KKM) aradığı, önce inhalasyon zehirlenmesi için bir hastayı ... İlçesine nakletmek istediğini, ayrıca öleni kastederek yaşlı bir hastada kalça fraktürü olduğunu, durumunun iyi olduğunu, kötü bir durum düşünmediği için bugün yada yarın kendi araçları ile bir ortopedi hekimine gitmeleri için gönderdiğini, ancak daha sonra hasta yakınlarının kendisinden ambulans istediğini, bu durumda ne yapması gerektiğini sorduğu, bunun üzerine KKM tarafından sanığa hastayı görenin ve değerlendirip karar vericinin kendisi olduğunu eğer durumunu acil görüyorsa bir rapor yazıp KKM'ye fax çekerse hastayı nakil edebileceklerini söyledikleri, katılanın talebi üzerine 112 KKM tarafından saat 22:00 de .... ambulans ekibi ile ölenin evinden alınarak, sanığın çalıştığı hastaneye götürüldüğü, sanık tarafından yapılan nakil talebine, KKM tarafından hastaneler arası naklin hastane ambulansı ile yapılması gerektiğinin söylendiği, sanığın hastane başhekimine durumu daha önce ilettiğini ancak başhekimin personel sıkıntısı olduğunu bu yüzden hastayı 112 götürsün dediğini KKM ye anlattığı, olay tarihinde ilçede sadece bir tane Acil Sağlık Hizmetleri (112) İstasyonu olduğu, sözü edilen istasyonun da saat 20:10 da ... ilçesine ... Devlet Hastanesindeki acil bir hastayı nakil için göreve çıktığı, saat 00:30 görevden döndüğü ve 01:02'de öleni ... Devlet Hastanesinden alarak ...'ya naklini yapılırken öldüğü, kişinin ölümünün düşmekle husulü mümkün pelvis ve femur kırığına bağlı gelişen yağ embolisi sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği, 18/07/2012 günlü Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda, "götürülmüş olduğu ... Devlet Hastanesi'nde gerekli muayenesinin yapıldığı gerekli tetkiklerinin istenildiği, tanının doğru olarak konulduğu, ortopedi polikliniğine sevk edildiği, ailenin kendi isteği ile hastanın evine götürüldüğü, daha sonra tekrar aynı hastaneye ambulans ile getirildiği, sevk edildiği ... Eğitim Araştırma Hastanesi'ne nakil edilirken yolda öldüğü dikkate alındığında; kişiyle ilgilenen hekimlere ve sağlık personeline kusur atfedilemeyeceğinin" belirtildiği, sanık her ne kadar öleni önce ailesi tarafından başka bir sağlık kuruluşuna götürülmek üzere sevkini yapmış ise de, bir süre sonra ambulans ile sevk edilmek üzere KKM (112) ile irtibata geçtiği, ancak aynı zamanda zehirlenen bir hasta ve bir tane ambulans olması nedeni ile onun durumunun daha acil olduğunu değerlendirerek önceliği bu hastaya verdiği, söz konusu ambulansın saat 00.30 da döndüğü, yine ölenin ailesi tarafından temin edilen ambulansın ... Devlet Hastanesine öleni bırakması nedeniyle saat 00.30 da dönen ambulans ile başka bir sağlık kuruluşuna sevki esnasında öldüğü olayda, Sağlık Bakanlığının hasta nakil ve sevk esaslarına ilişkin 2010/46 nolu genelge ve Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ'in 15. maddesinde “ileri tetkik ve tedavi için başka bir sağlık kuruluşuna sevk gerektiren hallerde sağlık tesisleri arasındaki hasta nakil işlemlerinin koordinasyonundan ve yürütülmesinden 112 KKM yetkili ve sorumlu olduğu” şeklindeki düzenleme bulunmasına karşın ilçede bir tane Acil Sağlık Hizmetleri (112) İstasyonu olduğu, söz konusu ambulansın da sanık tarafından durumunun daha ağır olduğu değerlendirilen diğer hastayı götürdüğü, ayrıca hasta yakınları tarafından temin edilen ambulansın da öleni ileri tetkik ve tedavi için başka bir sağlık kuruluşu yerine sanığın çalıştığı devlet hastanesine getirildiği, sanık tarafından ambulansla sevki için 112 KKM ile bağlantıya geçildiği ancak geç temininde sanığa kusur izafe edilemeyeceği ve Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda, sanığın, ölüm nedeniyle kusurunun bulunmadığı şeklindeki görüşü nazara alındığında, mahkemece sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın kusuru bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanın, sanığın, ihmali bulunduğuna, beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, mahalli Cumhuriyet Savcısının, sanığın sevki yapmadığı için kusurlu olduğuna, sanığın acil vakayı değerlendirmede hataya düştüğüne, zamanında müdahale yapılması halinde ölümün gerçekleşmeyebileceğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.