Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 343 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7686 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/1, 89/2-b, 50/1-a, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna, eksik inceleme ile karar verildiğine ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin; mahalli Cumhuriyet savcısının ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında sanık hakkında TCK'nın 89/1. maddesi uyarınca temel ceza 10 ay olarak belirlenmesine rağmen gerekçe kısmında temel cezanın 9 ay olarak tayin edildiğinin belirtilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi ve hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında sanık hakkında tayin olunan 10 aylık temel cezada TCK'nın 89/2-b maddesi gereğince yarı oranında arttırım yapılırken netice cezanın 15 ay yerine 13 ay 15 gün olarak eksik belirlenmesi,2-TCK'nın 50/2. maddesinin ''suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez'' şeklindeki hükmüne ve TCK'nın 89/1. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine rağmen sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,Kabule göre de; 3-Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanığa hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.