Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, TCK'nın 62, 52, 53, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, Sanığın temyiz gelmeyen diğer sanıkla birlikte, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 16/01/1992 -1218 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tesciline karar verilen Küçükköy Kilisesi'nin içerisinde demir çubuk, demir spatula ve keserle kazı yaparken yakaladıkları, olay yeri tespit tutanağına göre kilise duvarının iç kısmındaki kazılı alanın çukur şeklinde ve 30x50 cm ebatlarında olduğu, dosya içeriğinde bulunan kazı alanını gösteren foroğraflar, sanıkların kollukta verdiği savunmalarında, tarihi eser bulmak amacı ile kilise duvarında kazı yaptıklarını beyan ettikleri dikkate alındığında; sanığın kazı yaptıkları kilisenin korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olduğunu bildiği ve bu yapının zarar görmesine kasten sebebiyet verdiği anlaşılmakla;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi gereğince iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun konusunun önem ve değeri, dikkate alınmak suretiyle hapis cezasının asgari hadden belirlendiği gözetilmeksizin, aynı gerekçelerle adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının, birinci paragrafındaki temel adli para cezası miktarının 5 tam gün olarak, ikinci paragrafındaki takdiri indirim uygulandıktan sonra tayin edilen adli para cezası miktarının 4 tam gün olarak değiştirilmesi, TCK'nın 52/2 maddesinin uygulanmasına ilişkin, üçüncü paragraftaki “ (20100)” ibaresinin “(204) sonuç ceza bölümündeki “2000 TL” ibaresinin de “80 TL” şeklinde düzeltilmesi ile, sonuç adli para cezası miktarı gözetilip, taksitlendirmeye ilişkin “TCK. 52/4 maddesi gereğince sanıkların ekonomik ve şahsi durumları göz önüne bulundurularak adli para cezasının 8 eşit aylık taksitler halinde ayrı ayrı tahsiline, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde kalan kısmın tamamının tahsiline” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.